Yaz yaz ancak buralara yaz öfkeni sinirini merhametini de yaz nefesinin kesildiği anların tümü hayat ha ? yoksa nefes aldığın anların mı ?
kes nefesimi artık çık ortaya hala bekliyorum neredesin ölüyorum merakımdan kimlerlesin
bul beni harca ömrümü artık özlüyorum seni daha görmeden ismini bilmeden dokunuyorum ruhuna aşkımsın gibi, bakmadan
gözlerimi kırpmak bile uzun ağzımı açmak bile kifayetsiz kafamdaki şeklin yada dünyadaki fikrin koy hepsini ortaya gözlerim kamaşsın
kalbimi yıkadım senin için ruhumu sakladım köşelere sen ol nefesimin kesildiği anlar diye çık ortaya artık neredeysen kes nefesimi, sök kalbimi, çıkar ruhumu dipsiz, merhametsiz gönül kuyumdan
bugün hayatımın en uzun günü yarın hayatımın en kötü günü sen yoksun çünkü duy sesimi çık ortaya uzat elini bana yukarıdan dalgalansın kömür saçların alnıma kaldır beni yerden at elini sırtıma çek kendine fısılda kulağıma sanki benmişim gibi "buradayım"
uyansak rüzgara gülümseyerek küçük kayığımızda genç yaşlı güzel çirkin olsak ışığın yansımasında bakamasam yüzüne güneş alsa gözlerimi gökkuşağım olsan yağmurdan sonra savursan ayaklarını yumruklasan suları
Yaz yaz ancak buralara yaz
YanıtlaSilöfkeni sinirini merhametini de yaz
nefesinin kesildiği anların tümü hayat ha ?
yoksa nefes aldığın anların mı ?
kes nefesimi artık çık ortaya
hala bekliyorum neredesin
ölüyorum merakımdan kimlerlesin
bul beni harca ömrümü artık
özlüyorum seni daha görmeden
ismini bilmeden
dokunuyorum ruhuna
aşkımsın gibi, bakmadan
gözlerimi kırpmak bile uzun
ağzımı açmak bile kifayetsiz
kafamdaki şeklin
yada dünyadaki fikrin
koy hepsini ortaya gözlerim kamaşsın
kalbimi yıkadım senin için
ruhumu sakladım köşelere
sen ol nefesimin kesildiği anlar diye
çık ortaya artık neredeysen
kes nefesimi, sök kalbimi, çıkar ruhumu
dipsiz, merhametsiz gönül kuyumdan
bugün hayatımın en uzun günü
yarın hayatımın en kötü günü
sen yoksun çünkü
duy sesimi çık ortaya
uzat elini bana yukarıdan
dalgalansın kömür saçların alnıma
kaldır beni yerden
at elini sırtıma çek kendine
fısılda kulağıma sanki benmişim gibi
"buradayım"
aklımın kapağı sıkışmış kavanozlarında aşklarım duruyor
havlular bile yetmiyor artık zorlamaya
çürümüş "of"lar çekiyorum gözükmeyenlere
ulaşamadığım çikolatalar
yada bulamadığım ketçap gibisin
denizlerde kaybolsam
yosun kokan teninde
öpsen beni ben uyurken
gözümün kenarından
uyansak rüzgara gülümseyerek küçük kayığımızda
genç yaşlı güzel çirkin olsak ışığın yansımasında
bakamasam yüzüne güneş alsa gözlerimi
gökkuşağım olsan yağmurdan sonra
savursan ayaklarını yumruklasan suları
sarılsam ıslak saçlarını boynuna sıkıştırıp
sonra aniden sussan anlamsızca
çıksak ıslak kumlara yanyana yatıp
sormak istesen soramasan halimizi
ölesiye severken karamsarlığına yenilsen
işte o anda öpsem dudaklarından dalgalar geçerken üzerimizden
hiç konuşmasak sadece bakışsak ağlayarak sarılıp
sonra üzülsek dünyaya bizim gibi olamayacağı için
dünya ağlasa haline
karışsa gözyaşlarımız yağmurla
Anıl ULUYÜCE
Nisan 2007