31 Ocak 2007 Çarşamba

Revolver

Sevgili blog,

bugün sana yine bir Guy Ritchie filminden bahsetmek amacıyla değdiriyorum klavyeme. Revolver ismindeki leziz bir o kadar da şakayık film evet. Fücur olacak cibilliyetsizin de Guy Ritchie seviyor olması seni rahatsız etmesin blog, o da bir yerde insan sayılır.

"Gambler Jack Green (Statham) enters into a game with potentially deadly consequences" diyor imdb yavan bir şekilde, 6.küsür de puan vermiş ama kanma sen ona bence izle filmi.
Statham dediği de Jason bizim, hani "trasnporter" da oynamıştı.


Hadi bakalım.

30 Ocak 2007 Salı

Chris Rea - The Road to Hell and Back

Evet gençler Atılın şarkılarını dinlemeye biraz ara verin bakalım :) Chris Rea kariyeri boyunca 25 milyonun üstünde satmış başarılı bir ingiliz pop rock sanatçısıdır. Fakat takip edenlerin bileceği gibi adamın ciddi sağlık problemleri var ve çalışmalarına devam etmekte zorlanıyor. Buna rağmen geçtiğimiz yıl 11 Disklik özel bir koleksiyon olan Blue Guitars'ı piyasaya sürdü. Albümdeki 11 Diskin tamamı yeni şarkılar içermekteydi ve 50.000 satış rakamına ulaştı. ( Rakam az gibi gözüksede 11 CDlik bir albüm için iyi sayılır bence ) O albümden sonra çıkan bir albüm olan The road to hell and back toplama bir albüm . İçerisindeki şarkılar zaten klasikleşmiş Rea şarkıları. Bluesdan hafifçe sıyrılmış olacakki Chris amca böyle bi best of yayımlamış. İyi dinlemeler.

Buyrun burdan yakın
http://lix.in/28d5e0
Rar Şifresi : Zinhof

Round Up

Merhaba,
Sizlere birkaç şarkımı daha sunmak istiyorum,işte burada :

Montecarlo Highlife : http://savefile.com/files/820430

Jazz 6 : http://savefile.com/files/820311

Şarkılar hakkında yorumlarınızı bekliyorum.

Chick COREA @ ANKARA(17/01/2007)

Sizlere Chick Corea'nın geçtiğimiz günlerde Ankara'da verdiği solo piyano konserinden izlenimler aktaracağım. Öncelikle konser salonunda çok güzel bir atmosfer vardı,Ankara'da yaşayan hiçbir Chick Corea hayranının konseri kaçırmadığını düşünüyorum.Chick konser boyunca seyircilerle sık sık sohbet etmeyi unutmadı. Sanırım belirli bir setlist yoktu, Chick nota defterinden istediği şarkıları çaldı.Cep telefonumdan bazı fotoğraflar çekmeyi de unutmadım,işte burada.

















29 Ocak 2007 Pazartesi

Lights Will Bring Peace

Sizlere Lights Will Bring Peace adlı yeni şarkımı sunmak istiyorum.

Happy Owl İronic


Luck, Stock and Two Smoking Barrels - Ateşten Kalbe Akıldan Dumana


Film isimlerini türkçeleştirmekte herzaman isimleri katletmişizdir. Ancak bu sefer bu filmin konusunu, senaryosunu, içerisindeki karmaşayı göz önüne alıcak olursak ateşten kalbe akıldan dumana ismi çok güzel oturmuş bence.
Bu film için size şunu söyleye bilirim ölmeden önce seyredilmesi gereken filmlerden birisidir bence. Guy Ritchie nin yönettiği 1998 yapımı filmde Jason Flemyng, Dexter Fletcher, Nick Morgan, Steven Mackintosh oynamakta. Ayrıca buraya yazmadığım süpriz oyuncuya hazır olunuz(;>
filmin konusu hakkında bir ipucu dahi vermiyeceğim ama eyleneceksiniz. bana güvenin. iyi seyirler, unutmadan filmdeki küçük detaylara dikkat.
filmin içerisinde geçen konuşmalar hakkında bir fikriniz olsun isterseniz bu siteye bir göz atınız.

bu baterist kim?

you tube da bana ulaşan bu videoyu sizlerle paylaşmak istedim öncelikle kafama bir kaç soru takıldı;
- bu baterist kim tanıyan varmı özellikle fitne yada fücurdan umutluyum bilse bilse onlar bilir (;>
- acaba hakkaten çalıyomu adam yoksa seste montaj mı var, sonuna kadar izlerseniz en son adamın yaptığı numaradan sonra sizde tereddüte düşüceksiniz

http://www.youtube.com/watch?v=c_u0Up6i6Vk

Şevval Sam - Sek

Diyeceksinizki herkes müzisyen oldu anasını satayım. Evet hazır öyleyken Şevval de nasibini aldı. Fakat farklı alışmadığımız bir türde. Türk Sanat Musikisi olan tüm albüm gerçekten klasik şarkıları içeriyor. Dinlerken özellikle Müzeyyen teyzenin veya Zeki Mürenin sesi geliyor aklımıza bu şarkılar yüzünden. Dinlenildiğinde çok profesyonel bir ses olmadığı çok rahat anlaşılıyor ama bana sorarsanız TRT2de çıkıp ellerini önde birleştirip söyleyen siyah tuvaletli devlet sanatçılarının çoğuna taş çıkarır Şevval.

Ne ? Güzelliğini tartışmayalım isterseniz bide. Siz albümü dinleyin sadece. Zaten bu güzellikten berbat ses çıksa ayıp ederdi yaradan. Siz dinleyin iyisim, beğenirsiniz sanat musikisi seviyosanız zaten.

Buyrun burdan yakın
http://rapidshare.com/files/8970508/Sevval.Sam.-.Sek..2oo6....Batu.TheTurkBoard.rar.html
Rar Şifresi : www.theturkboard.com

28 Ocak 2007 Pazar

Zodiac


Selam arkadaşlar,

Tunus Caddesinde konuşlanmış olan dışardan baktığınızda ahşap ağırlıklı dış cephesiyle önünden geçen çoğu insanın dikkati çekip içeri bakmasını sağlayan ( bunu içinde otururken hissediyorsunuz) bir MEKAN dan ZODIAC tan bahsetmek istiyorum sizlere.

ZODIAC for all:
2 oda 1 salondan oluşur ZODIAC, içinde 1 kocaman plazma(lcd de mümkün) ve 2 adet küçük tv si, sevdiğiniz şarkıları keyifle dinlemenize yetip artacak güzel hoparlörleri ve ses sistemi, üzerlerinde yılbaşı süslerini andıran küçük ampüllerin yansımalarını gezdiren birbirinden farklı renklerde tatlarda ve sertliklerde içki şişelerinden oluşan barı, her zaman güler yüzlü içten saygıda sevgide ve serviste kusur etmeyen çalışanları olan sempatik bir MEKAN dır ZODIAC. Günün saati ile farklılık gösteren müzik seçimleri çoğu zaman gelen misafirlerini hayal kırıklığına uğratmamıştır. Blues, rock'n'roll, rock ve son zamanlarda alternatif şeyler de dinleyebileceğiniz fiyatları uygun bir yerdir. Hatta şansınız yaver giderse büyük ekranda konserleri DVD kalitesinde de seyredebilirsiniz. Gidin görün beğenmezseniz şikayetlerinizi bildirin ki daha iyi olsunlar ;)

ZODIAC for figment:
Yaklaşık 6 yıl önce tanıştığı bu mekanın içerisinde o kadar çok anı var ki, dostlarla yapılan muhabbetler, orda alınan kararlar, zaman içerisinde o kararların getirdikleri götürdükleri, 2 oda 1 salonun 1 odasını doldurup taşıran buluşmalar, doğum günleri, tunusun en güzel kızını seçme yarışmaları, Ya.. Yusuf bilmemneyi çalar mısınlar, çalınca bir bira daha alabilir miyimler, kim tekila içiyorlar, özlenen dostlarla buluşmalar,hadi abi sülüye gidelimler, gülen suratlar, ağlayan insanlar, pekiştirilen aşklar, kaybedilen aşklar, kaybedilen aşkların arkasından geçen günler...

Orda çalışan herkese böyle bir MEKAN ı yarattıkları için, özellikle de Yusuf'a artı olarak iyi niyeti ve güler yüzü için teşekkürler. Evet ZODIAC sizin için ne?

Fitne


Hoşbuldum. Evet evet hoş buldum. Ve fakat gördüğüm kadarıyla aramızda pasif arkadaşlar var, bence fücurla hiç anlaşamazlar. Evet adım Fitne, n'apabilirim.

Camel

Gençler, bu mesaj yazmamanız beni kızdırıyor ona göre. Ne biçim müzik dinlemeyen film izlemeyen adamlarsınız ? Desert Hawk özellikle sen ! Yeni öğrendim kim olduğunu o yüzden isim vermiyorum kötü karakterin ortaya çıkmasın diye...

Neyse benim işim kadir kıymet bilenlerle arkadaşım. Gelelim bugünkü müzik konumuza.
Pink Floyd mu dinliyorsunuz ? Genesis'in harika progressive çalışmalarını mı seviyosunuz ? David Gilmour'un stratocaster'ı sizi bunalıma mı sokuyo ? 70lerin concept albümleri akıllara zarar mı diyosunuz ? Yada yada "Dire Straits'ten sonra gelmedi üstad onlar gibi" mi diyosunuz ? Evvvvveeet doğru yere geldiniz. Fücur arkadaşınız her türlü ihtiyaca cevap veren çözümlerle karşınızda.

Camel tam size göre bir grup kesinlikle. Eskilerden esintileri seviyorsanız ve prog rock'a gönül verdiyseniz mutlaka dinlemeniz gereken albümleri var bu adamların sevgili müzik severler. Özellikle Harbour of Tears ve Snow Goose tavsiye ederim albüm olarak. Parça olarakta beni en çok etkileyenlerden biri ilk dinlediğim Camel şarkısı olan Mystic Queen. Ayrıca Mirage albümü ilk albümlerinden fakat daha deneme nitelikli çalışmaları içeriyor. Efsanevi Nude albümü ve özellikle Breathless ise Camel'i yeni dinlemeye başlayanlar için.

Aşağıda iki site veriyorum, burdan bahsi geçen bir çok albümü indirebilirsiniz. Harbour of Tears yok şimdilik ama bulursam onu ayrıca tanıtacam çünkü süper bir albüm. Alper arkadaşımın beğendiğini söylemesi ile tekrar tozlu rafımdan indirip arabamın bozuk CD çalarında çalmaya başladım ve gerçekten Alpere hak verdim. Bu arada yukarıdaki albüm grubun gitarlarını ve vokallerini üstlenen Andy Latimer'e ait

Arkadaşlar her zaman sloganımız; " İyi müzik dinleyin, iyi müzik dinletin"
Kolay gelsin,
http://newgambrinus.blogspot.com/2007/01/camel.html
http://lagrimapsicodelica.blogspot.com/2006/01/camel.html

27 Ocak 2007 Cumartesi

U2 - Achtung Baby

Ulan Arda varya bu postumada yorum yazma kaşlarını yolarım !!!
Nası içimden geldi bi an şu albümden bahsetmek varya. U2 sevmeyenler için bir başlangıç noktasıdır kanımca. Yirmi küsür milyon sattığı düşünülürse U2 nun en büyük başarıları arasında üst noktadadır bu albüm. Kapak tasarımından şarkıların aranjesine kadar gerçek bir 90 yıllar kültüdür bence. Bono'nun muhteşem söz yazarlığı ile Edge'in felaket Les paul tonları birleşince ortaya One, The Fly veya Even better than the real thing gibi akıllara zarar şarkılar bu albümde boy göstermiş. Kesinlikle dinleyin, dinletin ve yorumlayın. Sonrada benim karşıma vay Radiohead daha iyi vay Oasis daha sert vay Red hot çili peppers daha kaslı falan gibi alengirli polemiklerle gelmeyin arkadaşım. Çünkü bu albüm bu gruplar babalarında proteinken allahına kadar klasikleşmiştir. hey gidi günler , ben bunu 99da dinlerdim yaaauu...

İNDİRİN
http://www.badongo.com/file/1478062

26 Ocak 2007 Cuma

U2 - Window In The Skies (CD Single)

Gençler tanıyanlar nasıl bir U2 hayranı olduğumu bilirler. Bu yüzden bunu unutturmamak adına her ne kadar son zamanlarını pek tasvip etmesemde grubun bu single'ın çıkışını duyurmak istedim. Yeni albümde yolda zaten. Ayrıca duyum aldığım gruplardan Simply Red ve The Cure'da yeni albümlerini çıkaracaklarmış. Ayrıca Police'in birleşmesi söz konusu gençler. Herneyse bu başlık altında bomba haber vermiyim daha fazla :) fazlasını isteyen gelsin bana.

Single ismini içeren şarkıyla birlikte üç güzel şarkıyla birlikte geliyor. Leonard Cohen'in Tower Of Songs coverıyla Bono bize 93 zamanlarında Johnny Cash ile yaptığı The Wanderer'ı hatırlatır gibi sanki. Ayrıca biz hayranların ve özellikle o dönemdeki genç kızların ( ki şimdi kaşarlaşıp 35 yaşına gelmiş olmaları lazım) ayıla bayıla dinlediği Achtung Baby albümünün ilk şarkısı olan Zoo Station'ın Buenos Aires'te kaydedilmiş güzide bir konser kaydı mevcut. Ve gelelim benim favorim olan son şarkıya. Kite (Live from Telstra Stadium) fazla söze gerek yok bence, doya doya Kite dinleyin bu singleda.

İNDİRİN
http://lix.in/6e8ec5

The Beatles - Love

Yaklaşık bir ay önce çıkmış olmasına karşın yeni indirip dinlediğim bir albüm. Hepimiz biliriz ve severiz Beatles şarkılarını. Fakat Prodüktörleri George Martin artık çok yaşlı ve Beatles'ın yarısının ölmesine rağmen halen albümlerini basıyor herif. Müthiş bi azim ver bence. Dünyaları kazandı adam Beatles yüzünden. Ve bu seferde karşımıza eski orjinal bant kayıtlarının tekrardan mikslenmesiyle ortaya çıkan daha modern ve farklı bir çalışma çıkıyor. Bu albümü dinlemenizi tavsiye ediyorum çünkü gerçek bir Beatles fanı olmasanız bile grubun şarkılarına bu albüm sayesinde daha çok saygı duyup "vay be herifler zamanında yapmışlar, sabunlayıp sabunlayıp yine önümüze koyuyolar onlar bile güzel oluyo" demenize neden olacaktır. Keyifli dinlemeler.


İki parça şeklinde RAR olarak buradan indirebilirsiniz. Yorum yazmayı unutmayın.
http://www.badongo.com/file/1735407
http://www.badongo.com/file/1735408

Walk The Line

Sevgili gençler,
Bugün bu filmden bahsetmek istiyorum biraz. Çünkü benim hayatımda majör değişikliklere ve talihsiz durumlara neden olan bi film bu. Ulan nasıl hayatını değiştirir bi film dallama ? diye sorabilirsiniz tabi. Johnny Cash'in hayat hikayesiyle karışık hayatının aşkını onunla evlenmeye nasıl ikna ettiğinin öyküsüdür bu film. Cash Amerikanın Country Rock ikonlarından biri olmuş 50li yıllardan bu yana da ününü korumuş bir sanatçıdır. Sizi sadece filmin gerçek hayattan birebir hikayelerden alınmış olduğunu söyleyerek etkilemek yerine buna ek olarak Cash'in aşkının büyüklüğünüde anlatarak etkilemek isterim. Dilerseniz bu aşkı siz filmde izleyin ben sadece şu noktayla pekiştireyim ; June Carter Cash ( Johnny'nin karısı) Nisan 2003te öldükten beş ay sonra 16 eylül 2003te Johnny Cash vefat ediyor.

Gelelim bendeki etkilerine ; Gerçekten bu filmi ilk izlediğimde etkilenmemin sebeplerinden biri yatağıma yapışmış gün doğuşunu izlerken filmin bitmesiydi. Diğeri ise benimde büyük bir aşk yaşadığıma inanmam ve tıpkı Johnny gibi onun peşinden yıllarca koşmamdı. Ondan etkilenerek kendimi alkole vurdum kısa bir süre. Filmi 2006 ocak sonunda izledim ve ondan sonraki hayatım tam bir kaosa dönüştü. Aynen Johnny gibi davranmaya başladım. Tüm isteğim onun gibi amacıma ulaşmaktı. Fakat direğe tosladıktan sonra anladımki Johnny gerçekten şanslı bi adammış. Ben onun kadar değilim sanırım. Tek şansım direğin beni eşşek cennetine postalamamış olması. Falan filan işte gençler. Aşk acınız varsa bu filmi izleyin ve tekrar düşünün ama kendinizi alkole uyuşturucuya vermeyin Johnny gibi. Benden size tavsiye :)

The Shawshank Redemption - Esaretin Bedeli


Elimizde 7 dalda Oscar a aday gösterilmiş ve hiçbirini alamamış bir film var. Gösterime girdiğinde beklenen ilgiyi görememiş beklenen gişe hasılatının yarısını dahi yapamamış bir film. Buna rağmen benim bu güne kadar izlediğim en iyi filimlerden birisidir kendisi.

Hikayesini Stephen King in yazdığı filmde başrolleri morgan freeman ve Tim Robbins oynamaktadır.1994 eylülünde The Shawshank Redemption adıyla gösterime giren film 35 milyon dolar bütçeyle çekilir fakat gişede 18 milyon dolar hasılat yapar ve batar. aday gösterildiği oscar ödüllerinden de hiç birini alamaz fakat daha sonra oscar a aday gösterilen filmler e rabet başladığı sırada tekrar keşvedilir. Ve yükselişe geçer. öyleki gelmiş geçmiş en iyi filmler arasında adı en başlarda söylenmeye başlanır.

Eğer hala aranızda izlemeyenler varsa hiç durmasın gitsin biryerlerden kiralayıp hemen izlesinler. Pişman olmayacaklar. Garanti ediyorum (;>

Pixies - Where Is My Mind

Bu şarkı nedense her dinlediğimde bana fight club ı hatırlatıyor. Çoğunuz sahneyi hatırlayacaksınız. Filmin sonunda binalarda bombalar patlar birer birer yıkılırlarken bizim asıl oğlan kıza sarılmıştır yıkılan binaları izler. işte orada asıl oğlanın sarf ettiği bir cümleye filmi ilk izlediğimde dağılmıştım. Kıza "hayatımın çok karışık bir dönemine denk geldin" der (;> İşte bu şarkı bana hep o cümleyi hatırlatır. Ayrıca "where is my mind" cümlesi zaten kendi başına filmi hatırlatan bir cümle olduğu içinde seviyor olabilirim. Belkide çok unutkan olduğum için bana beni anlatan birşeyler buluyorumdur bu şarkıda kimbilir (;>

Film Eleştrisi

Evet millet yani bir alan yeni fikirler yeni mesajlar bekliyorum. Bu bölümde izlediğiniz ve hayran kaldığınız filimleri yazıcaksınız. Başlık kısmına "Filmin Adı" label kısmına da Film yazın ve en beğendiğiniz film le başlayın. Neden beğendiğinizi anlatan kısa bir yazı yazın.

Müzik Eleştrisi

Bu bölümde sizden müzik eleştrileri bekliyorum. Fücur arkadşımızın göndermiş olduğu album bilgileri sizlere ilham verecek nitelikte olsun. Başlık kısmına "şarkıcı adı" - "albüm adı(yada şarkı adı)" yazın label kısmına da Müzik yazın ve mesela en beğendiğiniz şarkıyla başlayın işe neden o şarkı bu kadar güzel, size neler hissettiriyor bunları anlatan kısa bir yazı eklemeyi unutmayın. Görüceksiniz ki aslında aynı şarkıyı çok seven başkaları da var. Haydi deneyin görün ...

Kitap Eleştrisi

Arkadaşlar okuduğunuz beğendiğiniz kitapları "yazarın adı" - "kitabın adı" başlığıyla bu bölümde eleştirmenizi yada övmenizi istiyorum. unutmayın bilgi paylaştıkça artar ?!? yoksa sevgimiydi o, aman neyse işte sonuç olarak beğenmediyseniz açık yüreklilikle istediğiniz gibi yerden yere vurabilirsiniz. Şayet beğendiyseniz de överek göklere çıkarta bilirsiniz. Rahat olun önce bir düşünün sonra 1 post gönderin label kısmına Kitap yazın paylaşın çünkü paylaşmak güzeldir (;>

Öneri

Sevgili gençler. Duygu düşünce ve anılarımızın paylaşımı gerçekten çok etkileyici. Eminim hepiniz eski günlere dönüp "ah ulan en kıyak meslek öğrencilikmiş" diyorsunuz. Fakat benim yazdığımız yazılarla ilgili bir önerim var. Yazılarımızı yazarken acaba gerçek isimlerimizi kullansak daha iyi olmaz mı ? derim ben. Ben dediysem Anıl olarak tabikide :) Açıkçası kim saylıntzuun kim telsarar kim black hawk down kim pigment kim kronik karıştırıyorum ben. Yorumlarınızla önerime yanıtta bulunursanız sevinirim. İyi günler

25 Ocak 2007 Perşembe

Haras Liste Hakkında

Ben size bu haras listenin hazırlanışını anlatmak istiyorum.

Bundan çok değil 2 sene önce Gölge pub da Süleymanları dinlerken figment arkadaşımız bir fikir attı ortaya. Böyle bir dedi ısız ada gibi bişey yapalım herkesin sevdiği 3 şarkıyı bir kağıda yazalım. Sonra bunu bir cd ye dökelim aramızda hatırası olur. O sırada nedense bu fikir hepimizin aklına bir anda yattı. Başladık bir kağıt parçasının üstüne aklımaza gelen güzel parçaları yazmaya ama baktık ki bu fikir biraz uzamaya başladı. O gece masada yaklaşık 6-7 kişiydik ve 3 audi cd doldurucak kadar şarkıyla masadan kalktık. Bu parçalar sonradan bizim başımızı çok ağrıtmaya başladı bizde bu cdlerin adını haras cd ler olarak koyduk.

Burdan bu parçalar üstünde emeği geçen herkese hem teşekkürler hemde pek de ii olmayan dileklerimi sunuyorum.(kendi adıma tabi :P) Tabi liste artık farklı bir boyuta geldi. Büyüdükçe büyüyor, acıttıkça acıtıyor.

24 Ocak 2007 Çarşamba

Yavrum Aziza geliyooooor !

Aman tanrım bu nasıl bir haber diye şaşırmayın. Fücur arkadaşınız hep kesin konserleri bildirmekten gurur duyar. Duyduk duymadık demeyin gençler. Gençliğimde dinlemeye doyamadığım gibi bakmayada kıyamadığım dünya güzeli Azeri piyanist çatlak hatun Aziza Mustafa Zadeh 23 Şubat günü İstanbula geliyor.

Sanırım değişiklik olmaz ama Chick Corea konserinde olduğu gibi önce İstanbul diyip neyse Ankaradada olsun iki konser olsun derlerse kesinlikle Aziza'nın olduğu mekandayım demektir. Fakat biletler ne öyle uçmuş 150YTL den 38'e kadar beş kategori. Giden olursa ballandıra ballandıra anlatmasını rica edecem ve aklımı okuyamamasından faydalanarak içimdende vay şanslı piç demeden edemeyeceğimdir. Bu böyle bilinsin.

Detaylı bilgi :
http://www.biletix.com/webbiletix/wtsEvent.do?eventCode=HAZ01

Tommy Emmanuel - The Mystery

Sevgili gençler ve ruhunu müzikle genç tutanlar. Bugün hemen hemen yeni keşfettiğim Avustralyalı Tommy Emmanuel'in son albümünü tanıtmaya çalışacağım. Bu Tommy ülkesinde 4 kez en iyi gitarist ödülünü almış Art-Rock tarzını başarıyla icra ettiği söylenilen bir herif arkadaşlar. Özellikle eleştirmenler adamın dünyada sayılı akustik gitaristlerden olduğunu belirtiyor. Tommy birbuçuk yaşında paket lastiklerini tencereye gererek başladığı müzik yaşamına iki yaşında mandolinle devam etmiş dersem abidik olacak fakat bu albümü dinleyin geyiğime bile hak vereceksiniz gençler.

Herneyse gelelim albüme. Tommy Emmanuel'in 2006 tarihli The Mystery albümü arkadaşlarınızla beraber dinlediğinizde "Abi burda iki gitar var" polemiklerine neden olacak iki güzel parçayla başlıyor. Daha sonraki parçalar daha düşük ritmli olsada dallama hakkaten yeteneğini konuşturuyor. Ayrıca albümün sonlarına doğru daha çok Al Di Meola'nın Winter Nights'ını hatırlatır melodiler kulaklarımızı renklendiriyor.

Albümün tartışmasız en beğendiğim parçası Lewis and Clark. Bunun yanında The Mystery, Footprints ve tek vokalli şarkı olan Walls güzel sayılabilecek şarkılar. Adamımız daha önceleri sert müzik yapsada bu albüm yaşına hitaben anlamlı ve başarılı olmuş. Chet Atkins gibi bi üstadın albümünde çalma mertebesine ulaşan bu mahlukatı dinlemenizi tavsiye ederim. Notalı günler diler kulaklarınızdan öperim.

Albümü indirebileceğiniz bir bağlantı :
http://rapidshare.com/files/355044/TE_TM.rar
Keyifli dinlemeler

23 Ocak 2007 Salı

Sanki FC49


Yine soğuk bir Ankara akşamı kendimi asansöre zor atmış 12. kata varmayı bekliyorum. Sonunda yavaşça duruyor. Kapıyı açıp yarım kat aşağı iniyorum. Üzerinde 49 yazan kapıya anahtarımı soktuğumda içerden tanıdık sesler geldiğini duyuyorum. İçeri girdiğimde happy owl ironic'in karşıda gitarla haras bi şarkı çaldığını görüyorum. Yanında figment, yerde silentmoon oturuyor. Etraftaki boş bira şişeleri muhabbetin kıvamını anlamama yetiyor. Ben de bi bira alıp salona girince fücur ve erthemin de orda olduğunu görüyorum. O sırada odadan deserthawk çıkıyor. Siteye ilk girdiğimde aynı FC49'a girmiş gibi oldum. Demek ki artık İzmir sıcağından kendimi eve zor atıp bilgisayarı açmam gerekecek FC49'a gelmek için. Eee nerde kalmıştık? Bi derleyelim o zaman

John Stainbeck - Yukarı Mahalle



Stainbeck 'in ilk okuduğum eseri bu. ve çok sevdim o yüzden sizlerle paylaşmak istedim. Bu aralar bir kitap okumalıyım ama ne okusam diyorsanız. İşte size kolay okunan zevkli, hayat hakkında bir çok ders içerdiğini düşündüğüm bir kitap.

Danny ve dostlarının yukarı mahalledeki yaşamlarını konu alan bu kitapta işin içinde öfke, sevgi, dostluk, maddiyat, maneviyat, alkol, hırsızlık, kısacası aklınıza gelebilecek her unsur itina ile vede ustaca işlenmiş yazar tarafından.

Kesinlikle tavsiye ediyorum...

Tuna Kiremitçi - A.Ş.K. neyin kısaltması?



Arkadaşlar Tuna kiremitçi yazar olarak sevdiğim bir insandı. Dikkat edin insandı diyorum çünkü bu düşüncelerim bu kitabı okumadan önceydi.

Daha önce bir kitabı okurken hiç bu kadar sıkıldığımı hatırlamıyorum. Sakın almayın, okumayın, yazarın diğer eserlerini tavsiye ederim ama bu kitap çok kötü, yani ben bir kitaba başladımmı onu bitirmeden başka kitap okumayı sevmem. Bu kitabıda bitirdim ama resmen kitap okumaktan soğudum.

Benden size tavsiye Tuna kiremitçi nin bir eserini okumak istiyorsanız bu kesinlikle okumamanız gereken kitabı. Okuyan başka arkadaşlar varsa yorum yazabilirlerse sevinirim.

Sözün Özü Özlü Sözler

Okudukça düşündüren, düşündükçe anlaşılan, anlaşıldıkça da bir sonraki cümleye geçilen, özlü sözler.

http://www.geocities.com/delirium_demens/quotes.html

ANTİ-HARAS

Evet arkadaşlar haras listedeki şarkıları dinleyip bunalıma girerseniz, hayatınız kararırsa, alkolik olursanız, sigaraya başlarsanız, kendinizi harap ederseniz, kalbiniz sızlarsa die panzehir olarak sizlere Anti-Haras listeyi öneririm.
Anti-Haras liste figment arkadaşımla birlikte ortaya çıkardığımız bir fikirdir. Bir gün yeter ulan bu kadar bunaldığımız deyip eylenceli şarkılar aramaya başladık. İşte Anti-Haras liste bunalımdan kurtulmak için, yaşama sevincini tekrar kazanmak için, kalp ağrısını hafifletmek için, insanın içini kıpır kıpır yapmak için ....

KT Tunstall - Black Horse And The Cherry Tree
Levas Polka Group - Levas Polka
(http://www.youtube.com/watch?v=fUFMOdCwyN0 )
...

22 Ocak 2007 Pazartesi

Derlemeye çalışırken eldeki düzenden de olmayalım?

Herkese selamlar,

Ben üniversitede bişey öğrendiysem o da şudur: ne zaman ders çalışmaya yanyana gelsek, birbirimizi farklı konularda gaza getirip en sonunda ya kağıt masasında ya da bira yuvarlarken bulurduk. Nadiren hafızalarımızda bulunan ders anılarımızla da mezun olduk zaten. Bu hikayeden yola çıkarak, hayatımızı derlemeye çalışırken aman deyim elimizdekinden de olmayalım :)

Hayırlara vesile olmasını dilerim, ellerinize sağlık..sevgiler

Müzikçi adamım, müzikçi blogları severim

Buyrun gençler size müzik dolu bloglar. Okuyun, indirin, dinleyin doya doya...

http://www.newgambrinus.blogspot.com
İngilizce olması iyi tabi, oldukçada geniş bir arşive sahip

http://zinhof.blog.hr
Hırvat yapımı hergün güncellenen bir site. Özellikle Prog Rock ve Blues içeriyor

http://lagrimapsicodelica.blogspot.com
Brezilyadan namaler şeklinde gözüksede çoğu zaman tanıdık eserlerde var

http://www.regnyouth.com
Çoook çok eski regnyouth'un yeni hali... Kesinlikle duymadığınız sanatçıları içerir

Haras

Bu başlığı açmayı siz gençler arasında kendime bir görev ediniyorum ve buyrun HARAS şarkılarımız buraya diyorum.
Bu akımı başlatan gençlere başta Özay olmak üzere teşşekkürü bir borç biliyor ve müzikli günler diliyorum.

Silentmoon 1

Evet arkadaşlar, ben kimim ve nerdeyim diyecek bir durumda bu sayfaya ulşatım niye derseniz sayın HappyOwlIronic arkadaşımın göndermiş olduğu invitationa sazan gibi hızlı bir şekilde atlıyarak ve yine sazan gibi kullanıcı adı ve şifreniz ne olsun sorularına cevap vererek bu noktaya geldim.. diyeceksiniz ki niye bu kadar sazanlık yaptın... niye yapmayayım bazı kendini bilmezler ben gelicem ben gelicem deyip gelmeyince (:D hahahaha taş attım gene) yaşadığım şok ve saygıdeğer ve sevgili G.T. (Travian) arkadaşlarımla ortak karar alarak sildiğimiz hesaplarımızın arkasından da ağlamaklı olmamdan kaynaklı ikinci bir şok dalgası sebebiyle...şok ve şok oldum sonuçta bide üye oldum neyse lafı uzattım yeni blog umuz nice bloglar doğurması dileğiyle saygılarımı ve sevgilerimi sunarım ve başarılar dilerim....

Ve Derleme Hayata Geçti

Sevgili dostlar,
Derleme bir paylaşım alanı olarak düşünülüp hayata geçirilmiştir. Hayat hakkındaki görüşleriniz ve yorumlarınızı buraya gönderiniz ki bizlerde yorumlaya bilelim. izlediğiniz bir filmi, dinlediğiniz bir şarkıyı, gittiğiniz bir konseri, okuduğunuz bir kitabı, kısacası hayat hakkındaki herşeyi burda yorumlaya bilirsiniz, bundan sonra geriye sadece derlemek kalıyor.

haydi derleyelim hayatı . . .

Fitne mi ? Fücur mu ?


İyi gunler gençler.
Blogumuzun hayirli olmasi vesilesiyle Fitne mi ? fücur mu ? sorusuna yanit arayan arkadaslarin merakini giderme amacli bir yazi yazayim.
Sevgili Fitne Fücur okurlari;
Ben Fücur arkadasiniz olarak öncelikle her zaman kendi tarafimdayim. Adimdan mütevellit her kim zat-i muhterem şahsima Fitne mi ? Fücur mu diye sorarsa belritmek isterimki Fücur. Fakat biz bu sitede ayrimcilik ve radikallik yapmak istemiyoruz. Herkes gibi Fitne kardeşlerimizde bizim birer parcamiz. Onlarla yasamayi öğrenmeliyiz.

İyi günler, iyi calişmalar dilerim.

Başlarken...

Çok da karlı sayılmayan bir Ocak ayı idi derleme nin doğduğu gün. E hadi derleyin o zaman