
Apple Computer Inc. kurucu ortağı ve eski CEOsu Steve Jobs, önceki gün 2004 yılından beri mücadele ettiği ender görülen bir hastalık sonucu vefat etti. Medyada genişçe yer alan bir haber Steve Jobs'un ölüm haberi. Öyleki bu sabah İstanbul gece hayatını kovalayan paparazzilerin hazırladığı bir magazin programında bile "Bir dahinin ölümü" başlığı altında haber yapıldı. Twitter çalkalandı yas ilan oldu, Facebook keza "RIP Steve" iletileri ile doldu taştı. Velhasıl kelam aynı şeyler zaten Michael Jackson, Amy Winehouse vb. gibi ünlülerde de yapılıyor. Sosyal medya o kadar içimize işlemiş o kadar ele geçirmiş bizi. Üzüntümüzü bile seviyesiz saygısız halde paylaşmaktan çekinmez olmuşuz.
Buradaki önemli gördüğüm konu,
Steve Jobs gibi vefat eden ünlü insanların hepsinin birer hikayesi olması ve başarılarının ardında yatan trajedilerden çıkarılacak derstir. Bu yazıyı bu amaçlı yazıyorum. Yoksa "Steve şöyle büyük adamdı, sensiz iPhone ne olacak Steve, aman Steve yaktın bizi" temalı bir yazı değil. Biraz merak edenler internetten Steve Jobs'un hayat hikayesinin özetini ve 2005 yılında Stanford Üniversitesinde yaptığı konuşmayı bularak kendilerine ders çıkarmayı zaten akıl edeceklerdir.
Bu adam ölmeden önce şunu söyledi ; ""Mezarlıktaki en zengin adam olmak benim için bir anlam ifade etmiyor. Çok güzel bir şey yaptıktan sonra yatağa gitmek... benim için önemli olan bu" Burada anlatılmak istenen şudur sevgili okurlar.
"8.5 milyar dolar servetim var fakat ben de tüm firavunlar, padişahlar, ve zengin iş adamları gibi öleceğim. Vücudumun tamamı dünyadaki en fakir ve beslenemeyen insanlarla aynı organları taşıyor. Bu yüzden para için mücadele ettiğim şu fani dünyada insanların güvenini, sevgisini ve en önemlisi saygısını kazanmanın daha önemli olduğunu anlayarak ölüyorum." Herkese iyi çalışmalar, mutlu günler.