Al Di Meola Ankara Konseri (20.05.07)

Evet Al Di meola 3 sene aradan sonra tekrar Ankaradaydı ve bizde Atılla beraber oradaydık. Genel atmosferi yine aynıydı. Al Di Meola'dan pek anlamayan klasik entel dantel Ankara sosyetesi katılımcılarının oluşturduğu konserde çılgın gitaristimiz gayet güzel bir performans sergiledi. Her ne kadar beğenmesemde son albümünü yinede, ben çılgın çalarım en anti melodik gamlar bulurum beyninize sokarım, acayip hızlı çalarım imajında sevilen şarkılarından çok kendi şarkı listesini çaldı Di Meola.

Yanlış anlaşılmasın tabi gayet hoş ve güzel bir konserdi. Özellikle bisten sonra "Sizleri duyamıyorum, ne çalmamızı istiyorsanız daha yakına gelip söylemeniz gerek." dedikten sonra herkes ayağa kalkıp sahnenin önüne hücum etti. Bu görüntülerin ve konserin bir kısmı Atıl ve ben tarafından high definition dvd kalitesinde videoya kaydedildi tabi :) Ayrıca dışarıda çıkartma CD ve poster falan satılıyordu. Grubun perküsyoncusu Gumbi Ortiz sahneden ayrılmadan "Al sizler için imza dağıtacak" dedikten sonra hemen dışarı koştuk bekledik. Tabi ondan önce konser arasında ben arabaya koşup Elegant Gypsy plağımı aldım. Dışarıda imza beklerken oldukça ilgi gördü plağımda. Bir iki koleksiyoncuyla muhabbet ettik. Al Di ile beraber fotoğraf çektiremedik ama 1977 basım Elegant Gypsy plağımı imzalattığım için mutluyum. Ayrıntılar ve resimler için Atıl'ın blogunahttp://atilu.blogspot.com/ adresinden bakabilirsiniz. Not : Yukarıdaki fotoğraf Anıl tarafından çekilmiştir. :)

The GodFather 1972

Klasiklere devam; 1972 yapimi olan, efsanevi filmlerden bir tanesidir. Al Pacino'nun yildizinin parladigi Mario Puzo'nun kitabindan uyarlanan Coppola'nin yönetigi filmdir. Ben nedense en çok ilk filmi begenirim gerek çekim olsun gerek konun islenisi olsun ilk film bence diger filmlerden daha etkileyicidir. Bu çekimleri o zamanlar bir de The End de görmüs olabilirsiniz.

Bir adamin degisimi ve yükselisini konu aldigini ayni zamanda da mafya nin isleyisini anlatan bir film.
Ayni zamanda yakindan tanidigimiz son zamanlarda adindan sikça söz ettigimiz las vegas dizisinin bas rol oyuncusu James Caan da o filmde Sonny karakterini oynamis ve filmden sonra oyunculari su anki halleriyle tanimakta zorlanmaktayiz.

What's The Difference? The Game

iki oyuncu istiyorum, sadece yukarı aşağı inip çıkacaklar... gönüllü olan var mı?bunların ne farkı var? kim kimi aldattı.. kim kimi çok sevdi? kim o dikdörtgeni rakibinin altından veya üstünden geçirdi, ve sonra ne oldu?

Happy Owl Ironic'in maskeli koyununu görünce aklıma geldi, eskilerden (kendi blogumdan) birşey paylaşayım da ufak bi katkım olsun

Gece yine uyuyamayıp yatakta dönüp dururken koyun saymak geldi aklıma. saymaya başlayacakken bir baktım bütün koyunlar mosmor olmuş. merak ettim, gittim yanlarına sordum bi tanesine "noldu lan?" diye. İçlerinden bir tanesi ineklere özenmiş, aykırı görünebilmek için mora boyatmış tüylerini. aykırı koyunu bulup kendisiyle konuşmak istedim lakin sürü psikolojisi yüzünden bütün koyunlar bir süre sonra mor renge bürünmüş. birbirinin aynı onca koyun arasında bulamadım aykırı olanı.

İlerde bir ağacın altında bi adam oturmuş birşeyler yapıyordu. yanına gittim, selçuk erdem'miş. "koyunların karikatürünü yapıyorum yine" dedi, iyi, dedim ben de ne diyeyim. selçuk'la konuşurken koşarak bize yaklaşan bir kız gördük. bi baktık alice. harikalar diyarına gidecem derken yolunu şaşırmış kurtlar vadisine düşmüş. kurtlardan kaçıyordu. neyse ki kurtlar mor koyunları görünce korktular, kaçtılar vadilerine. kurtlar pek akıllı değilmiş, onların koyun olduğunu anlasalar hepsini yerlerdi bir güzel. alice korkmuş tabi, ağlamaya başladı. evsiz, barksız kaldığını söyledi. hiç tanımıyormuş annesini babasını. Üzüldük biz tabi. sonra aklımıza şahane bi fikir geldi. serap ezgü'nün programına çıkardık alice'i. orda da ağladı. sonra telefonla bi kadın bağlandı, alice benim kızım diye. meğer kadın aliye'ymiş. bir zamanlar kara melekken yönetmeniyle birşeyler olmuş falan işte anlarsınız. geldi, kavuştular birbirlerine. güzel bir ikili oldu aliye ve alice. biz selçuk'la geri döndük ağacımızın altına. karnımın acıktığını hissettim. İki tane elma gördüm ağaçta. dallarından koparmak için çektiğimde "ciyaak" diye bir ses geldi. elma değişmiş meğer onlar. seray ağaçtaymış, onun memeleriymiş. kızdı haklı olarak. ceza olarak canlı şarkı söyledi bize. kulaklarımda o ses varken gözlerimi araladım. uyumuşum galiba. kafam da fazla karışmış.

Maskeli Koyun - Sheep Mask

süper bi video, bunu izlemeniz lazım. keskin bir zeka ve espri anlayışı örneği. Bu video dan haberdar olmamızı sağladığı için kuzen burak' a teşekkürler.;
http://www.youtube.com/watch?v=TqXiYx4f_Q4

Eti Cin Tek Lokmalık

Evet arkadaşlar. Aranızda Eti Cin sevmeyen varmı bilmiyorum. ama benim favori abur cuburumdur kendisi. Ve sonunda Eti bu harika aburcuburu küçültüp bi sürüsünü bir araya getirmiş. bana da heyooo demek kalıyor. (;>

http://www.etietieti.com/urunler/cocuklaraozel_cin_teklokmalik.asp

Şarap

Meyhaneler senin olsun mey i ver bana,
Alkol nasıl olsa bulunur, muhabbeti ver bana,
Aşık olasım var çok kötü fena,
Al meyini geri alkolü ver bana,
Şarap ne kırmızı bu gece,Hava ne ayaz,
Yüzümün haline bak, olmuş bembeyaz,
Getir baharatı, kat sıcak şaraba,
Yüzüme şu şaraptaki, al rengi ver biraz,
---------------İlker TOZLU-----------

The Scorpions - Humanity: Hour I

Evet yine duraksama, yine durulma, yine bir rehavet yazla beraber. Napıyoruz hemen hard rock bişiyler dinliyoruz kendimize gelelim. Yalnız bir uyarı yapmak istiyorum buradan ( Başlık olmadan yazınca dikkat çekmeyebilir ama :)) ! Bazılarınız yazılarımı okuyup tepki vermiyor, bende okumuyorsunuz sanıyorum. Yorum falan yazın gençler !

Herneyse bu yeni albümleri adamların. "Lan yaşlandınız kafada saç kalmadı hala mı distort" diyebilirsiniz ama adamlar hakkaten güzel yapmışlar bu albümü. Çok fazla albümünü dinlemedim grubun ama geçen gün bunu dinleyince gerçekten çok sevdim. Özellikle konsept albüm ve Whitesnake, Poison gibi grupları severlere şiddetle tavsiye ediyorum. Eski Scorpions'u tercih edecekler çok olacak biliyorum ama bu albüm gerçekten farklı bir yaklaşım yaratmış. Ayrıca isminden sanki devamı gelecekmiş gibi geliyor bana. Gelirse güzel olur gibi de geliyor bana. Bana daha fazla gelmeden bağlantıyı veriyorum ve iyi dinlemeler diliyorum.

Buyrun buradan yakın ;

http://rapidshare.com/files/31294242/Scorpions_2007_heavymetal.nnm.ru.rar.html

Bira ve Şarap Atıklarından Elektrik Üretildi (;>

Günümüzdeki alternatif elektreik kaynakları arama yarışında olan bilimadamlarından, tahminimce bizler gibi kafa olanlar (;> lan bu birayı şarabı, içiyoruz iyi güzelde sağlığa zararlı diyorlar. o zaman napalım gün de bir kadeh şarap yararlıdır belkşi onu araştıralım deyip, her gün içilecek 1 kadeh kırmızı şarabın kanı sulandırdığını, vede kan yaptığını bulmuşlardır. Ancak bu da yetmemiş ve birayada faydalı bi özellik bbulmalıyız diyerek onun üzerine araştırmalarını yoğunlaştırmışlardır. Sonuç olarak her gün içilecek 1 biranın böbrekleri çalıştıracağı, böbreğinde taş kum olanların bu taş kumu dökmelerine yardımcı olacağını bulmuşlardır. Sonunda sağlık alanındaki faydalarını bırakarak bizim kafa bilim adamları bira ve şarap fabrikalarında bu içecekler üretilirken ortaya çıkan atıkları kullanarak elektrik üretmeyi başarmışlar. Kendilerini tebrik ediyorum ve çalışmalarının devamını diliyorum. çok faydalı içecekler bunlar sadece biz bilmiyoruz henüz faydalarını.

Haberin kaynağı ;

http://www.ntvmsnbc.com/news/407320.asp

Fotoğraf

Fotoğraf çekmek bi sanat tamam ama fotoğraf çektirmekte dikkat gerektiren bir durum. Fotoğraf çekmek ne kadar zorsa fotoğraf çekinmekte o derece zor bence. Bunu zor kılan objektife verilen poz tabikide. Fakat neden sanat olarak ele alıyoruz ki onu anlamıyorum. Manyak mıyız fotoğraf çekilirken kasıyoruz kendimizi. Yani resim yapmak yazı yazmak veya bişiler çalmaya çalışmak gibi fotoğraf çekmek ve çektirmekte hayatın olmazsa olmazlı. O yüzden çokta ciddiye almamalı. Hayır anlamsız oluyor yani objektife bakınca.

İnsanlar sürekli objektife poz vermeye çalışır saçma sapan. Bunun bi manası yok kesinlikle. Burdan yetkililere sesleniyorum ! Özellikle üçüncü kadehten sonra lütfen objektife bakanları çekmeyin, çektirmeyin. Olayın doğasına aykırı. Fotoğraf çekmek o anı ölümsüzleştirmekse eğer neden olduğumuz gibi davranmıyoruz. Milyonlarca anlamsız pozu olan ben bu konuya itinayla dikkat ediyorum ve objektife bakanları çekmiyorum, kendimde objektife bakmıyorum !

Orlando 'Cachaito' Lopez - İstanbul

Orlando 'Cachaito' Lopez ismi sizlere pek bişi ifade etmeye bilir. Ancak eminim Buena Vista Social Club desem daha çok şey ifade edecektir.

Biletler Biletix te satışa sunulmuş görünüyor;

http://www.biletix.com/webbiletix/wtsEvent.do?eventCode=HCAC1

yukardaki link e girmeye üşenenler için Lopez solo albümünün tanıtım turnesi kapsamında geliyor Türkiye' ye.Konser 3 Temmuz' de. Bilet fiyatları 110 , 80 ve 60 ytl.

PROGRAM

Kapı açılış 19:00

Konser 21:00

After party 23:00

Joe Satriani - İstanbul

14 Temmuz da İsatanbulda. Evet Müzik adamları türkiyeyi çok sevdiler. Konser İstanbul Arena olarak duyruldu ancak forumlarda ki söylentilere göre kuruçeşme arena diil Maslak Venue de olucakmış.

Duyuruyu yapan sitenin link i bu ; http://www.satriani.com/2004/road/

sitede açıkça 2007 summer fest kapsamında geleceği belirtilmiş olmasına karşın kafamı kurcalayan şey site link inin içindeki 2004 ibaresi oldu. yorum sizlere kalmış (;>

Dream theatre - İstanbul

29 haziranda istanbul Refresh the Venue' da konser olduğu doğrulandı. Ancak bilet fiyatları hakkında bir bilgim yok. Bilen varsa ve bildirirse sevinirim.

Efsane tekrar Ankara'da

Bugün Modern Folk Üçlüsü konserinde gördüm afişini. Al Di Meola üstad Ankaraya geliyormuş 20 Mayısta. Her ne kadar organizasyon şirketiyle bağlantımız olsa bile bunları önceden öğrenemiyoruz. Kahrolsun Biletix !!! Ulan manyak mıyım yine konser sezonu geldi oluk oluk para gidiyo bu biletlere diye düşündüğüm şu sıralarda, oha adam bide afişe son albümünün resmini koymuş demekki sallayacak bizi yine diye geçirdim aklımdan. Gidilir. Konser afişinde Midsummer Night Quartet gibi bir ibare var birlikte çalacağı. Garip geldi, heyecan kattı. Fücur gitti gördü onayladı sayın takipçiler. İkinci kez Al Di Meola konserine gidiyorum Atıl ile beraber. Hepinizi beklerim.
Biletler biletixte . 20 Mayıs Pazar Anatolia Showland'de (Bizim dükkanın karşısı yani :))
http://www.biletix.com/webbiletix/wtsEvent.do?eventCode=HVKL6