Aslında başlık ne demek istediğimi kısa ve öz olarak açıklıyor ama ben genede biraz lafı uzatayım. Son zamanlarda kimsenin yazmadığı hatta kimsenin bakmadığı bir sayfa haline geldi derleme, bence bunun herkes açısından bazı nedenleri vardır ama ben aklıma gelenleri yazayım dedim, mesela bu sayfaların en büyük yazarı askere gitti , bir diğer yazarımız azerbaycandan pek vakit bulamıyor sanırsam benimde evimde net olmadığı için sadece işten bakabilyorum bu nedenle pek müsait olamıyorum, diğerlerini pek bilmiyorum aslında ilk aklıma gelenleri ve sebeplerini yazdım açıkçası. ama gerçek amacım bir iki cümlede olsa birşeyler yazarak birilerinin arada da olsa bu sayfaya baktığını hatırlatmak.
İroni olarakta bu yazıyı yazarken herzamanki gibi winampin eğlence anlayışıyla comfortably numb çalmaya başladı....
En kısa zamanda toplu bir buluşma yapmak dileğiyle... yazılarınızı eksik etmeyin sadece bir kelime bile olsa...
As i said at the beginning,
Hey you, out there in the cold
Getting lonely, getting old
Can you feel me?
Hey you, standing in the aisles
With itchy feet and fading smiles
Can you feel me?
Hey you, dont help them to bury the light
Don't give in without a fight.
Hey you, out there on your own
Sitting naked by the phone
Would you touch me?
Hey you, with you ear against the wall
Waiting for someone to call out
Would you touch me?
Hey you, would you help me to carry the stone?
Open your heart, I'm coming home.
But it was only fantasy.
The wall was too high,
As you can see.
No matter how he tried,
He could not break free.
And the worms ate into his brain.
Hey you, out there on the road
always doing what you're told,
Can you help me?
Hey you, out there beyond the wall,
Breaking bottles in the hall,
Can you help me?
Hey you, don't tell me there's no hope at all
Together we stand, divided we fall.
Ve tükçesi Ironic için :P
Hey Sen
hey sen dışarıda soğukta duran
yalnızlaşıyorsun yaşlanıyorsun
beni hissedebiliyor musun
hey sen koridorda ayakta duran
kaşınan ayaklar ve kaybolan gülüşlerle
beni hissedebiliyor musun
hey sen ışığı yakmalarına izin verme
savaşmadan pes etme
hey sen orada yalnız duran
telefonun yanında çıplak oturan
bana dokunur muydun
hey sen kulağı duvarda olan
birinin seslenmesini bekleyen
bana dokunur muydun
hey sen bana taşı taşımamda yardım eder miydin
kalbini aç eve geliyorum
ama bu sadece fanteziydi
duvar çok yüksekti
görebildiğin üzere
ne kadar çabalarsa çabalasın
özgür kalamadı
ve solucanlar beynini yedi
hey sen yolda ayakta duran
hep sana söyleneni yapıyorsun
bana yardım edebilir misin
hey sen orada duvarın ötesinde olan
holde şişeleri kıran
bana yardım edebilir misin
hey sen bana hiç umut olmadığını söyleme
birlikte ayakta duruyoruz ayrılırsak düşeriz
20 Ağustos 2007 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Yorum Gönder