10 Nisan 2009 Cuma

Rakı Nasıl İçilir?


Evet arkadaşlar uzun süredir muhabbetini yaptığımız rakı sofrası adabını anlatan bi mail ulaştı elime ve sizlerle paylaşmak istedim. sölenenler doğru çünkü ;





ADAM GİBİ RAKI İÇMESİNİ BİLENLER DERNEĞİ

Rakıyı güneş battıktan
sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde
içmeli...

Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır...
Bülent Ersoy öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek
makbul değildir...

Buz gibi şişeden bardağa çevire
çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması
sağlanır...

Bardağa konulan rakının yarısı kadar su
konması makbuldür...

İlk yudumu aldıktan sonra ağızda
bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınırki akciğerler
de nasibini alsın...

Masada yaşça en büyük kişi rakı
kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan
kalkmaz...

Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi
işler konuşulmaz. Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır,
anılar tazelenir, dedikodu yapılır...

Sigara
küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu
konmaz...
İçilen kahve fincanında, tabağında sigara
söndürülmez...

Rakı kadehine önce rakı, sonra su,
daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur...
Bu
sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı
hem keyfi kaçar... Rakıdan anlayanların,Antalya meyhanelerinde
garsonluğa soyunanlara bunu anlatması gerekir...


İcmeye başlamadan önce aperatif birşeyler
yenmelidir. Favori zeytinyağlılardır. Zeytinyağı, mide dolmaya
başladıkça üste çıkarak,alkolün genzinize doğru gelmesini
engeller...

Rakıya buz koymak yanlıştır. Buz rakının
içindeki suyla alkolü aynı oranda etkilemediği için daha seyrek
olan alkol üste çıkar. İdeal karışım bozulmuş olur. En uygunu
rakıya soğuk su koymaktır...

Rakı sofrasında kadeh
yalnızca bir defa tokuşturulur. Hadi bakalım hoşgeldiniz vs. falan
diye...
Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır...

Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh
tokuşturulabilir...

Rakı şalgam suyuyla içilmez!...
(taslağa dahil değil)

Mezesiz rakı içilmez. Ben
akşamcıyım, öyle bir kadehlik keyfim var diyorsanız gidin bira
filan için...

Şişe numarasının önemi yoktur. Zira
ilk damıtılan rakı, 01 numaraya denk gelmez...

Rakı
masasına avuç içiyle ya da yumrukla
vurulmaz...

Bağıra çağıra, Böğüre öğüre konuşulmaz...
Sakin olmak, efendi takılmak gerek...



Önce
kendine gel, sonra meyhaneye

Kalender ol da gir
kalenderhaneye

Bu yol kendini
yenmişlerin yoludur

Çiğsen başka bir
yere git eğlenmeye



Rakı bardağı boş beklemez... Evet masadan kalkarken
bile dibinde biraz bırakılır...

Usul, adap
bilen en genç kişinin saki olması adettendir, büyüklere (ki
büyüklük kavramı orada anlam bulur) sakilik yaptırılmaz... Ev
sahibi olsa bile...

Şişede kalan son rakı damlasına
kadar eşit paylaştırılır, daha da içmek isteniyorsa bu paylaştırma
ritüeline girilmeden yenisi sipariş edilir...

Rakı
sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir içkidir,bunu
farkettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin isteyip
kalkıp gitmelisiniz, ama eğer sizin kalkmanız masayı dağıtacaksa
ölseniz bile orayı terketmeyin... Çünkü rakı masasından tuvalete
gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz...


Rakı masasında bira, şarap gibi başka alkollü
içecekler (masada sosyetik hanımefendiler olsa dahi)
olmaz...

Her nevi ızgara balık (çupra, levrek,
istrongilos) uğurlu yemeği,hususi nihavend ve rast makamından
sanat musikisi eserleri uğurlu nağmesi, akordeon, keman ve ud da
uğurlu çalgısı olan rakının, uğurlu cl'si
70'dir...

Rakı yanlız başına içilen bir içki değil,
meze ile birlikte yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir...

Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan
keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir...
Yani hem anlatır hem
dinler... Böylece rakı sofrası en az iki kişinin katıldığı toplu
bir eylem, karşılıklı konuşmalara dayandığı için demokratik bir
forum, evrensel ve kişisel sorunların ortaya getirildiği, fikir
alıp verilen, insanın kendisi ile yüksek sesle düşünerek
hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi
olmaktadır...


Unutulmamalıdır ki rakı
sofrası saygın bir cemiyettir... Buraya katılan hem bu meclise
kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir hem de
diğerlerine karşı saygılı olmak zorundadır...




Herhangi bir marka rakı
içilirken başka bir markayı övmemek önemlidir,aksi yapıldığında, o
an yudumlanan nimete hakarette
bulunulmaktadır,yanlıştır...

En büyük mezesi
muhabbettir... Muhabbet konusu "bi kız vardı, 5 yıl sevdim, yüzüme
bile bakmadı" gibi duygusal ağırlıklı olabileceği gibi,"bu güneş
niye hep doğudan doğuyo batıdan batıyo?" gibi yarı-felsefi konular
da olabilir...

Tam yağlı koyun peynirinin üzerine
kırmızı toz biberle renklendirilmiş sarımsaklı zeytinyaği
süslemesi... Turşu gibi ekşi mezelerde yine rakının kendine has
tatlı nefasetini dengeler, damarlarınızı büzer anasonla dost olur,
buna misal olarak dağ lahanası turşusu verilebilir...


ADAM GİBİ RAKI İÇMESİNİ BİLENLER DERNEĞİ' ne teşekkürler (;> hepinize afiyet olsun .

3 yorum:

Buro dedi ki...

http://rakibiterse.blogspot.com/ şöyle de bir link var hoş ve faydalı bilgilerin bulunduğu.

figment dedi ki...

yazılanların bir kısmı çok dogru.. hatta önemli bir cogunluğu.. birkaç tanesi örf adetlerimizden gelme bence, bi kısmı da rakı masasında sacmalayan insanlardan sıkılanların yazdıkları şeyler gibi geldi bana.. bir tane de ben eklemek istiyorum..
"Rakı içerken kafanızın ustunden gecirmeye calısıp bi de ustune zevzeklik yapmayın lüften!"

desertrose dedi ki...

Valla Bülent Ersoy kısmını geçecek olursak, ilk satırları okurken kendimi birden tatilde gibi hissettim, içim açıldı ve canım da rakı çekti ve güzel bi yazı olmuş okudukça da içesim geldi.

Şu bardağı kafada döndürme olayı da beni feci geriyor, bencede kesinlikle yapılmamalı :)

Bu önemli konuya da değindiğin için teşekkürler...