İçki içerken Şerefe demek ?!?
Bu konu ile ilgili aldığım maili sizlerle de paylaşmak istedim.işte mail saygılar sevgiler . . .
Kimi Sağlığına der, kimi Mutluluğuna.. .
Ruslar "nazdrovya" der, Rumlar "stinigia"...
Bizde ise konu daha hoş ve de farklıdır...
Biz "şerefe" ya da daha da özelleştirip "şerefine" deriz...
Bu "şerefe" sözünün nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi ya da niye "şerefe" dendiğini?
Cevabı evet olanlar için, kısaca şöyle anlatabiliriz. ...
Zamanın zaman olduğu dönemlerde, içki içmek bir adap, usül işiymiş.
İçki masasına oturan ağır abiler içmeye başlamadan önce kendi aralarında şu anlaşmayı yaparlarmış ;
" Arkadaşlar bu meret şişede durduğu gibi durmaz, her ne kadar yakın ahbap olsak da, bir süre sonra çenemizin bağı çözülür ve olmadık şeyler söyleyip sonradan pişman olacağımız şeyleri anlatabiliriz. Bu masada konuşulan ve anlatılanlar sadece ve sadece bu masada kalacak, söz mü?
Söz!..
Şerefine mi?
Şerefine!!.. "
O günlerde belki de bir yeminmiş bu "şerefine" sözü..
İşte tüm hikaye bu...
MEYHANE DUVARLARINDAN INCILER:
Horoz ötsün ötmesin,
Sabah mutlaka olacaktır.
Zirveye çıkarken herkese selam ver, Çünkü inerken onlarla karşılaşacaksın.
Şişe tıpayı, şarap kupayı, eşşek sopayı sever.
İnsanlar topraktan yaratılmıştır, her an çamurlaşabilirler.
Başımızdan geçenlere değil, Kafamızdan geçenlere içelim.
Büyük Adam olmaya gerek yok, Bizler yalnızca Adam olalım yeter.
Dünyada oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuktur.
Akıllı olup ta dünyanın kahrını çekeceğine, Deli ol dünya senin kahrını çeksin.
Dal rüzgarları affetmişse de kırılmıştır bir kere...
Eşek nereden bilecek ki zevki sefayı; SOR bakalım hiç çekmiş mi kafayı?
(Happyowlironic; Sanırım bu hayyamdan bir alıntı emin olmamakla beraber . . .)
Dünyanın en cesur yaratıkları insanlardır. Öleceklerini bilerek yaşarlar.
Madem dünya hiç, gece de, gündüz de iç.
Hayatın tadını borçlanarak çıkar, Sakın ödemeye kalkma, tadı kaçar.
Şarabın adı kötüye çıkmış, Tadı hoş, Hele bir güzelle içersen, Daha bir hoş.
Eğer sana içki dokunuyorsa, Sen de içkiye dokun.
Yirmi yaşına kadar Hayatı öğrenmeyenin, Otuz yaşına kadar evlenmeyenin, Kırk yaşına kadar köşeyi dönmeyenin, Elli yaşına kadar ölmeyenin İşi çok zor bu dünyada...
Bu konu ile ilgili aldığım maili sizlerle de paylaşmak istedim.işte mail saygılar sevgiler . . .
Kimi Sağlığına der, kimi Mutluluğuna.. .
Ruslar "nazdrovya" der, Rumlar "stinigia"...
Bizde ise konu daha hoş ve de farklıdır...
Biz "şerefe" ya da daha da özelleştirip "şerefine" deriz...
Bu "şerefe" sözünün nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi ya da niye "şerefe" dendiğini?
Cevabı evet olanlar için, kısaca şöyle anlatabiliriz. ...
Zamanın zaman olduğu dönemlerde, içki içmek bir adap, usül işiymiş.
İçki masasına oturan ağır abiler içmeye başlamadan önce kendi aralarında şu anlaşmayı yaparlarmış ;
" Arkadaşlar bu meret şişede durduğu gibi durmaz, her ne kadar yakın ahbap olsak da, bir süre sonra çenemizin bağı çözülür ve olmadık şeyler söyleyip sonradan pişman olacağımız şeyleri anlatabiliriz. Bu masada konuşulan ve anlatılanlar sadece ve sadece bu masada kalacak, söz mü?
Söz!..
Şerefine mi?
Şerefine!!.. "
O günlerde belki de bir yeminmiş bu "şerefine" sözü..
İşte tüm hikaye bu...
MEYHANE DUVARLARINDAN INCILER:
Horoz ötsün ötmesin,
Sabah mutlaka olacaktır.
Zirveye çıkarken herkese selam ver, Çünkü inerken onlarla karşılaşacaksın.
Şişe tıpayı, şarap kupayı, eşşek sopayı sever.
İnsanlar topraktan yaratılmıştır, her an çamurlaşabilirler.
Başımızdan geçenlere değil, Kafamızdan geçenlere içelim.
Büyük Adam olmaya gerek yok, Bizler yalnızca Adam olalım yeter.
Dünyada oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuktur.
Akıllı olup ta dünyanın kahrını çekeceğine, Deli ol dünya senin kahrını çeksin.
Dal rüzgarları affetmişse de kırılmıştır bir kere...
Eşek nereden bilecek ki zevki sefayı; SOR bakalım hiç çekmiş mi kafayı?
(Happyowlironic; Sanırım bu hayyamdan bir alıntı emin olmamakla beraber . . .)
Dünyanın en cesur yaratıkları insanlardır. Öleceklerini bilerek yaşarlar.
Madem dünya hiç, gece de, gündüz de iç.
Hayatın tadını borçlanarak çıkar, Sakın ödemeye kalkma, tadı kaçar.
Şarabın adı kötüye çıkmış, Tadı hoş, Hele bir güzelle içersen, Daha bir hoş.
Eğer sana içki dokunuyorsa, Sen de içkiye dokun.
Yirmi yaşına kadar Hayatı öğrenmeyenin, Otuz yaşına kadar evlenmeyenin, Kırk yaşına kadar köşeyi dönmeyenin, Elli yaşına kadar ölmeyenin İşi çok zor bu dünyada...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder