31 Mayıs 2010 Pazartesi

Silentmoon ' a sayısal mı çıktı ?!?

Veee işte geride bıraktığımız ayın flash haberini sizlerle paylaşıyorum. Asparagas, dedikodu, uydurma habercilik deyin ne derseniz deyin, elimde kanıtım var (;>

Bizleri merzifonda çalışıyorum diye kandıran silentmoon 'nun New York Design Week 2010 da görüntülenmesi, derleme ekibi arasında dedikoduların artmasına sebep oldu. Yeni aldığı son model telefonundan sonra bu resmin basının eline geçmesi sayısal tutturdu şüphelerini arttırdı. Hepimizi merzifondayım diye kandıran silentmoon New York a gittimi ?
link e bakın siz karar verin!!! yada ben resmi buraya koyiim link i de koyiim gene siz katrar verin (;>

http://www.core77.com/gallery/new-york-design-week-2010/356.asp

28 Mayıs 2010 Cuma

Robin Hood...Bir Hayal Kırıklığı...


Robin Hood filminin fragmanını başka bir film için sinemaya gittiğimde görmüştüm. Sanırım Avatardı. Fragmandan sonra ister istemez heyecanlı bir bekleyiş içerisine girdim. Sonuçta Robin Hood sevdiğim bir karakter ve Kevin Costner gibi donuk bir adam yerine daha çok sevdiğim Russell Crowe'un canlandıracak olmasının bu heyecanı arttırmasında payı büyük. Neyse, eve gelip güzide kaynağımız IMDB den baktığımda yönetmenin de Ridley Scott olduğunu öğrenince tamamdır işte bu film mükemmel olacak dedim kendi kendime. Ridley Scott oldukça sevdiğim bir yönetmendir. Bkz. Blade Runner, Gladiator, Hannibal, Black Hawk Down, Kingdom of Heaven ve aklıma gelmeyen bir sürü sevdiğim filmin yönetmenliğini yapmıştır. Aylar geçti ve bizim Robin beyazperdeye geldi. Heyecanla koltuğumdaki yerimi aldım ve film başladı. Tipik Ridley Scott filmleri gibi bu da oldukça uzun. Ama diğerlerinden farklı olarak film bir türlü ilerlemiyor. Sıkıcı. Robin Hood karakteri gerçekçi işlenmeye çalışılmış. Gerçekçilikle bir sorunum yok ama gerçekçilik sıkıcı olmak zorunda değildir. Filmde akıcılık yok. Ayrıca daha önceden Ridley Scott'un başarıyla üstesinden geldiği film sahneleri ki bunlar teke tek dövüş sahneleri veya savaş sahneleri bu sefer çok amatörce ve özensiz kotarılmış. Belki de maliyeti düşürmek için böyle bir yola gidilmiş olabilir ama yakışmadı. Filmin olumlu yönleri tabiki var. Film bir dönem filmi. Burada hakkını yiyemem. Robin Hood karakteri çevresinde dönemin İngilteresinin güzel bir panoramasını veriyor. Onun dışında Robin Hood'un daha önce izleyiciye verilmemiş olan hikayesini; yani Sherwood ormanındaki kanundışı hayatından öncesini anlatması filmi birazcık daha izlenebilir kılıyor.
Son olarak. Yine de gereksiz uzun bir film. Sıkıcılıktan kurtulamıyor. Ekşi Sözlükten okuduğum bir entry final sahnesindeki savaşı çok iyi özetliyor;

Alıntıdır;

"hayatımda gördüğüm en sikko savaş sahnesiydi sondaki çıkarma. o dönemin en güçlü 2 krallığı değil de tellioğulları ile seferoğulları kapışıyor yeşil vadi için sanırsın."

Eğer izlemediyseniz bi dvd rip yeterli olacaktır. Sinemada boş yere para vermeye gerek yok.

Saygılarımla.

27 Mayıs 2010 Perşembe

Lost'un Ardından isimli kayda cevaplar.

Zorunlu açıklama: Herhangi bir posta atılan yorum 4096 karakteri geçemiyormuş. O yüzden bu uzun yorumu ayrı bir post olarak yazmak zorunda kaldım. Okuyuculardan özür dilemekle birlikte suçun aslen bende değil blogspotta olduğunu belirtirim.

Eline sağlık sevgili Happy. Soruları tek tek okudum ama bunlardan bazıları cevaplandı sanırım. Belki tatmin edici bir cevap olmadığı için buraya almış olabilirsin. Veya dediğin gibi yardım aldığın forumlarda yazanlar, bunları gözden kaçırmış olabilir. Yine de ben aklıma gelen cevaplanmış soruları hatırladığım kadarıyla 1-2 cümle olarak yazayım. Cevaplanmamış olanların da neden cevaplanamadıklarını bildiklerimi yazayım. Son olarakta cevaplanmamış veya neden cevaplanmadığını bilmediğim sorulara kendi nacizane yorumlarımı yapayım.

1.Walt: Walt karakteri senaristler için ilk başlarda çok önemli bir karakterdi. Yalnız karakteri canlandıran çocuğun yaşından dolayı çok hızlı büyümesi (Dizi 6 sezon yani 6 yıl normalde ama dizide geçen zaman toplamda 2-3 yılı geçmiyor.Zaman atlamalarını saymıyorum tabiki)senaristler için büyük bir problem oldu. Bu hızlı büyümeyi senaryoya uyduramadıkları için ve dizinin akışını bozmaması açısından karakteri giderek önemsizleştirip sonunda da diziden çıkardılar.
2.Bu açıklanmadı gerçekten. Bilen varsa ve yazarsa sevinirim.
3.Dharma dizide eksik kaldı diye düşünüyorum. Ama Dizi dışındaki lost kaynaklarında yazılan bazı şeyler hatırlıyorum. Bu kaynaklardan biri bizzat dharmanın internet sitesiydi:) Bu site bizzat lost yapımcılarının hazırladığı bir site olduğu için official kabul ediyorum. Sitede Alvar Hansonun bir mektubu ve ona kazık atan ortağı veya yardımcısı hakkında bir konuşması vardı diye hatırlıyorum. Dünyanın sonunun ne zaman geleceğinin hesaplanmasında kullanılan çok değişkenli bir denklemden bahsediliyordu. Bu sayılar bu denklemle alakalı olabilir.
4.Buna, benimde aklım ermedi gerçekten. Adam kedi gibi 9 canlı:)
5.Cevaplanmadı.
6.Cevaplanmadı.
7.Cevaplanmadı ama herkes gibi gemi ile geldiğini düşünüyorum. Yalnız burada saçma olan bir konu var ki. Kadın ve adaya düşen diğer hamile kadın Latince konuşuyorlar. Muhtemelen bu da onların Romalı veya Roma imparatorluğu döneminde yaşayan insanlar olduğunu gösteriyor. O zamanın denizcilik bilgisi ve gemileri ile okyanus seyahati yapılması imkansız.(Kürekli ve tek yelkenli Tiriremelerden bahsediyorum) Ama bahsettiğimiz dizi Lost olduğu için buna saçamalık demek asıl saçmalık olur:)
8.Kara dumanın ismi dahi konulmamış siyahlı elemanımızın ruhu olduğuna inanıyorum. Bedeni ışık kaynağı olan havuza düştüğü için(Bu ışık kaynağı üvey anneleri tarafından hem yaşam hem ölüm ve daha kötüsü gibi birşekilde açıklanmıştı) Beden ve ruh birbirinden ayrıldı. Hem yaşayan, aynı zamanda ölü(Bedeni olmadığı için ölü ama ruhu sayesinde canlı biliyorum çok zorlama oldu) bir ucube oldu.
9.İlk Htach patladığında Desmond tam ortasındaydı. Bu belki o kazadan sonra kazanılmış bir bağışıklık olabilir veya o zamanda vardı bilemiyorum.
10.Açıklanmadı ama bu kadın Dharma ve ada hakkında herkesden çok bilgiye sahipti.
11.LAX'ın aslında bir çeşit purgatory(araf) olduğu ortaya çıktı.Aslında ada hayatlarını değil ama tüm yaşadıkları zamanları flashlar olarak hatırlıyorlar. Tabi hayatlarının en önemli bölümü ada ve adada geçen zamanları olduğu için ilk bunlar görülüyor. Ama karakterlerin arafta beklerlerken ada geçmiş zamanlarının hatırlanabilmesi için bir yönlendirme, bir yardım gereksinimi içerisindeler.
12. Jack'in boynunun neden kanadığını anlamadım. LAX'a araf dedik ama karakterin yaşarken aldığı yaralar araftaki haline etki edemez. Çünkü zaten karakter yaşarken ruhu arafta bulunamaz. Vallahi anlamadım.
13.Açıklanmadı
14.Açıklanmadı
15.Açıklanmadı.
16.Sayide havuzda Bene olan aynısı oldu ama ne olduğunu bilmiyorum :)
17.Adadaki ölümsüz karakterler( Üvey Anne, Jakop, Richard etc. aslında ölümsüz değiller. Sadece yaşlanarak ölmüyorlar. Onun dışında bıçaklanma, vurulma, düşme şu bu gibi doğal olmayan sebeplerden ölebiliyorlar.Sadece Jacop fiziken öldükten sonra bile bir süre adada kalabiliyor, insanlara gözükebiliyor. Adayla son bağı olan külleri de yakılınca gitmek zorunda kalıyor. Onun dışında bu elemanların nasıl hiç yaşlanmadıkları dizinin her tarafında gözümüze sokulan mısırlılar veya mısır tanrıları ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Her yerde hiyeroglifler, heykeller mevcuttu hatırlarsınız.
18.Bu sorudan ne kastediliyor anlamadım. Ama adadaki ışık aslında Underworld, Hades veya cehennemin adını ne koyarsanız koyun kapağı görevi gören tıpayı koruyan birşey. Bir benzeri pandoranın kutusunun içinde durduğu asitti bkz: Tomb Raider. Sadece özel kişiler bu ışık saçan suya girebiliyor. Diğerleri ölüyor. Kapak yerinden çıkarılınca ışık da kalmıyor.
19.Açıklanmadı. Hastalık ilk başta Hatch kapağının içinde yazan karantina yazısıyla karşımıza çıktı.Ama Desmond, Calvinin biyolojik elbisesinin aslında yırtık olduğunu ve hastalığın aslına hatcdekileri içeride tutmak için uydurulmuş bir bahane olduğunu anladık. Bir diğer hastalık olarak da Frech Chickin arkadaşlarının başına gelen hastalık. Bunun da tapınaktaki havuza girmeyle bir ilgisi var. Ama buna net bir açıklama gelmedi. Bkz: Sayid ile Benjamin.
20.Lockun yürüyebilmesi adanın olağanüstü manyetizm özellikleri yüzünden gerçekleştiğini sezonlardan birisinde açıklamışlardı.
21.Bu soruyu anlayamadım. Vincent, Bernard ve Rose ile yaşıyor. En son Jack ölürken de yanındaydı.
22.Adadaki fısıltılar 6. sezonun bir bölümde Michael tarafından açıklanmıştı. Bunlar, ölen ama arafa veya öbür tarafa (Cennet veya cehennem) geçemeyen, adada takılı kalan ruhlar olduğu yönünde idi bu açıklama.
23. Bunu da anlayamadım. Kim biliyor? Tahta çark, ilk olarak Siyahlı elaman ve arkadaşları tarafından, ışığı kontrol etmek için yapıldı. Daha sonradan Dharmacılar tarafından keşfedilmiş olabilir.
24.Üvey Anne, iki kardeşi birbirlerini icitememesi için değil, aslında birbirlerini öldürememesi için birşeyler yaptı. Sonuçta incitmek kelimesini öldürmek anlamında kullanıyor olabilir. Ama çocuklara böyle birşey tabiki söylenmezdi. Sonuçta denemek için birbirlerine girerlerdi veletler maazallah:) Sonuçta ölümsüzlüğü devredebilen bir kadın böyle birşey de yapabiliyor olabilir.
25.Açıklanmadı. Zira çok saçma idi.
26 Bu soru da sanırım 5. sezonda açıklandı. Zaman atlamarı doğal olmayan birşey olduğu için insan beyni buna tepki gösteriyordu. Tam hatırlayamıyorum ama 5. sezonda Danial Faraday bunu açıklıyordu bu dediğime benzer şekilde.
27.Bilemiyorum ama Araftaki zamanlarını görüp bunu ikisininde yaşadığı normal bir hayat sanmış olabilir. Yani bir nevi forsight gibi bir yeti. Anlık. Ama açıklanmadı.
28. Adanın asıl işlevinin Hades'in dünyaya açıldığı kapak veya tıpa olduğunu anladık. Bunu yapanların (Tanrılar veya tanrı) adanın insanlar tarafından bulunmasını imkansız olmasa bile zorlaştırmak için yaptıklarını düşünüyorum.
29.Açıklanmadı. Ayrıca çok da saçma.
30.Açıklanmadı. Ama en sondaki ışıkla, tapınaktaki havuzdaki suyun kesinlikle bir ilgisi var.
31.Bu soruyuda anlayamadım. Bilemedim.
32.Sanırım Hugo ve Benjamin ile hala adadalar. Kendi başlarına. Çünkü kaçmadılar.
33.Düğmenin amacı sürekli artan elekromanyetizmi deşarj etmekti. Her 108 dakikada sayıların girilmesi gerekiyordu. Ama neden sayı girilmesi gerektiği saçma. Sadece tek bir düğmeye basılan daha kolay bir sistem yapılabilirdi. Veya otomatik bir sistem :) Ama sonunda bunun da aynı zamanda Dharma tarafında psikolojik bir deney olduğu ortaya çıktı. Manyetizma vardı evet ama Dharma bunu deney içinde kullandı aynı zamanda.
34.Açıklanmadı.
35.Dogan tarafından yapılan test kastediliyorsa black smoke tarafından ele geçirilip geçirilmediği testi idi sanırım. Ama adada tek bir black smoke olduğu gerçeği varsa saçma bir testti.
36.Bu sanırım kara dumanın (ki kendisine pure evil, bir nevi şeytan göndermesi çokça yapıldı. Ama değildi.) İkna kabiliyeti, insanları doğrulardan çeldirme gücü ile ilgili. Bütün dinlerde de şeytan için böyle atıflar yapılır. Yani şeytanla bir kere pazarlığa oturursanız baştan kaybetmişsinizdir. Hiç konuşmamak ve tanrıya sığınmak en doğru yol :)
37. Kara duman, yüzlerce yıldır var olduğu için zaman içerisinde böyle bir kabiliyeti olduğunu anlamış olabilir veya bu yeteneğini sonradan geliştirmiş olabilir ama açıklanmadı.
38.Kara duman, siyahlı elemanın ışık kaynağına düşmesi, ve ruhunun bedeninden ayrılması ile var oldu. Bkz. 8. soru.
39.Açıklanmadı.
40. Ağaçların yanından geçmek varken onları söke söke gelmesine benim tek yorumum sinirden olsa gerek:)

Saygılar.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Lost ' un ardından . . .




















Lost un ardından Final bölümlerini izleyen yada izlemeyen arkadaşların cevabını merak ettiklerini düşündüğüm soruları aşağıya sıraladım. Tabikli yurtdışı forumlardan yardım aldım bu soruları bir araya getire bilmek için. Final bölümlerini izlemeyen arkadaşları uyarmak isterim aşağıdaki soruların cevapları final bölümleinde yok. dolayısıyla tadınızın şimdiden kaçmaması için önce izleyin sonra okuyun. ön bilgi içerir sayılırmı bilemedim şimdi (;>

1. Walts un olayı neydi güçleri nerden geliyordu?
2. Adadaki çocuklar neden özeller?
3. Dharma numaraları nerden biliyordu?
4. Mikhal nasıl hayatta kaldı?
5. Mısır daki firavunlar zamanına atıfta bulunan şeyleri kim yapmıştı?
6. deniz feneri nasıl çalışıyor?
7. Jacob ın üvey annesi adaya nasıl gelmiş?
8. kara duman nedir?
9. Desmond ın elektrik e olan direnci nerden geliyor?
10. Eloise in bilgisi nerden geliyordu?
11. neden LA X teki adamlar adahayatını flash lar halinde görüyorlar?
12. Jack in boynu neden kanıyordu?
13. Miles ölüleri nasıl hissedebiliyordu?
14. Hugo Ölülerle nasıl konuşabiliyordu?
15. Neden Jacob ın küllerini yakınca Sonsuza kadar gitti jacob
16. Sayid e havuzda ne oldu?
17. Jacob yada Richard neden ölümsüzler? yadqa nasıl ölümsüz olabiliyorlar?
18. Adadaki ışığı nasıl yok edebilirsin?
19. Adadaki hastalık neydi?
20. Lock neden yürüyebiliyor?
21. Vincent nerede?
22. Adadaki fısıltılar ne?
23. Tahta çarkı nasıl oluyorda bilebiliyorlar?
24. Jacob ın üvey annesi iki kardeşin birbirlerini incitememesi için ne yaptı?
25. Ölenlerin bir eşyasını neden uçağa koymak zorundalardı?
26. Ada zaman içinde atlarken insanlar neden ölüyorlardı?
27. Juliette ne gördüde son anda işe yaradı dedi?
28. Neden ve nasıl ada zaman içinde atlaya biliyor?
29. Ses duvarına benzeyen defans kuleleri kara dumanı nasıl dışarda tutuyor?
30. Tapınağın olayı ne?
31. Anneler neden çocuklarını büyütemiyor?
32. Rose ve Bernie ye ne oldu?
33. Düğmenin amacı neydi?
34. Devasa heykeli kim neden yaptı?
35. Sayid in testi neydi?
36. Kara dumanı bıçaklamadan önce neden konuşmaman gerekiyor?
37. Duman insan formuna girebildiğini nasıl öğrendi?
38. Kara duman nasıl var oldu?
39. Küller kara dumanın geçmesini neden engelliyordu?
40. Kara duman neden ağaçları yerinden söke söke geziyordu ada içinde ?

ve işte size 40 soru (;>


Hoşçakal Ronnie ! ... veya Dio


Bu tarafta fazla iyi müzisyen kalmadığını mı düşünüyorsunuz ? Haklı sayılırsınız. Çok yaklaşmıştık ama Heaven & Hell izlemeye... 80lerin o dev riffleriyle Black Sabbath kadrosunu dinlemeye. Hastalanmıştı Dio, fakat geri döneceğini ve herşeyin eskisi gibi olacağını söylemişti. Hiçkimse aksine inanmadı zaten. Fakat kötü haber geçen hafta geldi... Kansere yenik düşmüştü Ronnie James Dio. Karısı Wendy tüm sevenlerine başsağlığı dilerken, çiçek yollamak yerine "Stand Up and Shout Cancer Foundation" hesabına bağış yapılmasını istedi. Kısacası inanması güç ama bir hafta geçti Dio'nun ölümünden.

O hard rock diyince akla gelen Aor vokalistlerin öncüsü. Karakterli sesi ile tüm 70leri ve 80leri dolduran, 90lara ve 2000lerin müzisyenlerine ders verircesine herşeyiyle dopdolu bir adamdı. Heavy metal müessesesinin ilk müdürlerindendi. Öyle ki anneannesinden öğrendiği el işareti ile bir anda metalcilerin vazgeçilmez ikonu olmuştu. O bir vokalistten çok stil yaratıcısıydı... kıyafetleri, saçları, görünümü o küçük kısa boylu adamın içinde kocaman bir dev olduğunu gösteriyordu. Sahnede izleyemedik belki ama gençliğimizin asi yıllarına vokalist oldu. O bizim kimi zaman Long Live Rock N Roll diye höykürürken, kimi zaman usulca Rainbow Eyes söylememizin sebebi. O bizim bağıra bağıra if you listen to fools the Mob Ruleees ! dememizin sebebiydi.

Kimimiz için "dayo" kimimiz için "diyo" idi. Ama -şu an eminimki derin yas tutan- Tenacious D grubu üyeleri Jack Black ve Kyle Gas öğretmişlerdi bize onun ismini defalarca zikredip kendilerine idol ederek. Yazıldığı gibi okunurdu... içi dışı bir idi... "Dio" idi o.

Mekanın cennet olsun Dio.

They say that lifes a carousel
Spinning fast, you've got to ride it well
The world is full of Kings and Queens
Who blind your eyes then steal your dreams
…its Heaven and Hell

14 Mayıs 2010 Cuma

The Almighty

Diskografi
1 Blood, fire & love
2
Blood, fire & live
3
Soul destruction
4
Powertrippin'
5
Crank
6
Just add life
7
The Almighty
8
Psycho-narco

11 Mayıs 2010 Salı