27 Şubat 2009 Cuma

Quake Live



Merhaba dostlar , bugun karsınıza bır sıte tanıtımıyla cıkıyorum :) Oncelıkle aramızda oyun oynıyan arkadslar Quake serısını bılır sanırım ID software ın.Sımdı bu arkadaslar quake serısı ıle yetınmedıler dedılerkı , bız bu ınternet browserların kabılıyetını yeterı kadar kullanamıyoruz, o zaman napalım? hadı browserdan Q3 oynatalım mıllete. Evet yanlıs duymadınız browserdan Q3 oynatıyo bu adamlar. Benım kendı tepkım yoka artık o kadar da dııldır dıye oldu ama dıılmıs, gırdım , oynadım gordumkı oluyormus ^^
cok kolay 1-2 adımla sıteye uye oluyorsunuz, bı plug-ın ı var kaydedıyorsunuz ve karsınızda yenıden duzenlenmıs Q3. Su anda beta asamasında ama bıtınce enfes bısı olucak. ve sanırım bu gıdısle artık cd , dvd yada benzerı medium ları ortadan kaldırıcak gıbıler. neyse sozu fazla cok uzatmıyımda lınkı vereyım sıze :) sımdıden ıyı oyunlar dılerım :

http://www.quakelive.com/

Peter Green - Supernatural

Evet İngilterenin en çok satan blues sanatçısı Eric Clapton, evet yine blues'un beyaz egemenliğine geçişini simgeleyen adam Eric Clapton, Clapton is God !, falan filan. Herşey ticari herşey ekranlarda ve herşey gösteriş. Tabiki güzel albümlere imza atmıştır Eric dayı. Fakat şu bilinmelidirki müzik endüstrisinde de kahramanlar vardır. Kahramanlar standartları yaratır diğerleri çalar satarlar.

Evet işte bu yazıda kahramanlardan birinin yaptığı en iyi şeylerin toplamında birlikteyiz. Dünyanın en çok satan beyaz blues sanatçılarının önünde saygı ile eğileceği iki adam varsa ilki John Mayall diğeri ise Peter Green'dir bence. Müzik hayatı boyunca birçok projeye imza atmış Peter Green tanıtacağım iki diskten oluşan albümde hemen hemen en iyilerini toplamış bu projelerin. Aslında solo kariyerinin klasiklerini fazlaca içermeyen bu albüm tam da bir toplama albüm sayılmaz. Kanımca Peter Green, son zamanlardaki üretkenliğinin düşmesi sebebi ile eski kayıtlarını alıp aralarından iyi derlediğini düşündüklerini önümüze getirmiş.

Peter Green, 60lı yılların sonunda blues rock akımının ingiltereyi sarsması ve Cream, John Mayall, Mike Bloomfield, Paul Butterfield, jimi Hendrix gibi bluesrock yorumcularının arasında kendi için küçük fakat müzik tarihi adına bluesdan bağımsız olan büyük bir adım atmıştır. Bu adımın adı kurduğu Fleetwood Mac grubudur. Grupla beraber güzel albümlere imza atan Green blues aşkına engel olamayıp gruptan ayrılır ve muhteşem şarkılar yaratmaya devam eder. Hatta öyleki Carlos Santana adlı bir arkadaşı meşhur eden Black Magic Woman adlı bir şarkı bile yaratmıştır kendisi :) akabinde ve detayında blues'a ve Robert Johnson'a olan saygısı onu 30lu ve 40lı yılların blues klasiklerini de tekrar yorumlamasına neden olmuştur. Öyleki Eric Clapton'ın Me and Mr. Johnson isimli Robert Johnson şarkılarını oluşturan albümünden tam altı sene önce Peter Green Robert Johnson Songbook isimli aynı şarkıların yer aldığı bir albüm yayımlamıştır.

1959 model Gibson Les Paul'unun tonu artık o kadar kulaklara kazınmıştırki, oluşturduğu projelerin isimleri değişse de dinlenildiğinde arkadaki adamı hissedebilir olmuştur müzikseverler. Önce Peter Green's Fleetwood Mac daha sonra Peter Green's Katmandu ve Peter Green's Splinter Group adında gruplar kurup müziğini bizlerle paylaşmıştır. Fakat usta hastadır usta şizofrenik belirtiler gösteren paranoyak halüsinasyonlar görmektedir ve tüm bunların sebebi 70lerde müptela olduğu LSDdir.

Günümüze kadar gelen toplama albümlerinde Peter Green solo kariyerini toparladığı Backtracking (1989) ve Supernatural (2007) dışında bir de 2008 yılında Anthology isimli 4 disk içeren daha kapsamlı bir albüm daha yayımlamıştır. Fakat Peter ustayı dinlemeye başlamak için kanımca en iyi albüm Supernatural'dır. İlerde zaten bana dönerseniz bir gün karşınıza efsanevi In the Skies albümünün ilk baskı 33lüğü de çıkabiliyor :) iyi dinlemeler.

Disk 1 :
01. Green Manalishi, The - (with Fleetwood Mac)
02. Black Magic Woman - (with Fleetwood Mac)
03. Jumping at Shadows - (with Fleetwood Mac)
04. Supernatural, The - (with Splinter Group)
05. Albatross - (with Splinter Group)
06. World in Harmony - (with Fleetwood Mac)
07. Oh Well! - (with Fleetwood Mac)
08. Sandy Mary - (with Fleetwood Mac)
09. Rattlesnake Shake - (with Fleetwood Mac)
10. Man of the World - (with Splinter Group)

Disk 2:
01. Heart of Stone - (with Splinter Group)
02. I'm a Steady Rollin' Man - (with Otis Rush/Splinter Group)
03. Big Change Is Gonna Come - (with Splinter Group)
04. Homework - (with Splinter Group)
05. When You Got a Good Friend - (with Splinter Group)
06. You'll Be Sorry Someday - (with Splinter Group)
07. Phonograph Blues - (with Splinter Group)
08. Love in Vain Blues - (with Splinter Group)
09. Burglar - (with Splinter Group)
10. From Four Until Late - (with Dr. John/Splinter Group)
11. Hiding in Shadows - (with Splinter Group)
12. Sweet Home Chicago - (with Paul Rodgers/Splinter Group)
13. Hitch Hiking Woman - (with Splinter Group)
14. Me & The Devil Blues - (with Splinter Group)
15. Going Down - (with Splinter Group)

http://rapidshare.com/files/124997162/PG07Su.part1.rar
http://rapidshare.com/files/124994273/PG07Su.part2.rar
şifre : curiousguy

25 Şubat 2009 Çarşamba

Otobüs Yolculukları

Bir dönem çok sık otobüs yolculuğu yapan biri olduğum için bağzı belirlemelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Şayet daha fazla para ödeyerek otobüs firmalarının lüks otobüsleriyle seyahat etmeyecekseniz, yani normal bir ücret ödüyorsanız normal bir otobüsle seyahat ediceksiniz demektir. işte bu noktada otobüsün modeli yapacağınız yolun süresi gibi durumlar devreye giriyor.

Çok eski bir otobüse denk gelirseniz içeriye ses alıyor olabilir yada amortisörleri iyi durumda diildir bütün yol boyunca sarsılırsınız ve yolculuğunuz sonunda otobüsten dayak yemiş gibi inersiniz. yada hiç beklenmedik bir şekilde yeni bir otobüse denk gelirsiniz cep telefonunuzu kapatmazsınız sizi arayanlar sizin aradıklarınız mesajlar falan derken film koyarlar bir iki ve hoop anlamadan varmışsınızdır. bu iki olasılık ta mevcut ama gelin ben size riski nasıl min. a indireceğinizi anlatiim. Öncelikle gideceğiniz yol 6 saati aşıyorsa ve imkan dahilinde firmaların lüks seferleri varsa onları kullanınız. ama yok o kadar fark ödeyemem ben diorsanız o zaman işte yapılacaklar;
1) en azından bir mp3 çalar yada disk çalar edinin, ödünç alın, ve dış sesi yalıtan bir kulaklığınız olsun.
ne kadar kötü göründüğü önemli diil kulaklığımçok büyük evde kullanmak için dışarda kesinlikle kullanmam demeyin. bir keresinde kafamda mikrofonlu bilgisayar kulaklığı ile seyahat etmiştim. Hatta sanırım bunu 2 kez yaptım (;> ilkinde arka koltuğuma bebekli bir bayan denk gelince ve daha otobüs hareket etmeye başlamadan bebeğin ağlamaya başladığını duyunca pis bir sırıtmayla kulaklığımı taktım. ilk gördüğünde yanımda oturan annem çok dalga geçti fakat aradan 1 saat geçtikten sonra kulaklık için benimle kavga ediyordu(;> güvenin bana dış görünüş o kadar da önemli diil.
2) otobüste uyuya biliyorsanız, cam kenarı koltukları tercih edin. bölelikle koridordan geçerken sürekli size çarparak geçen muavinlerden kurtulmuş olursunuz. yanınıza ufak bir yastık alabilirseniz, camada yastığınızı koydunuzmu tamam dır. yol bitince uyandırırlar merak etmeyin yada horlamaya başladığınızda (;>
3) Yazın yada kışın yolculuk edin farketmez, giyiminize dikkat etmelisiniz. hani dış görünüş önemli diildi dediğinizi duyar gibiyim. nasıl göründüğünüz hala önemli diil, ke kadar kalın yada ne kadar ince giyindiğiniz se hayati önem taşımakta.
Peki naıl biliceksiniz otobüs sıcakmı olur soğuk mu kliması çalışıyormudur, havalandırma bozukmudur. Çözüm basit, benim lahana tarzı dediğim tarzda giyinmelisiniz. kış için ince bir tişört üstüne bir gömlek onun üstüne bir hırka yada kapşonlu her ikisinin de fermuarlı olması tercih sebebidir.
Bölelikle şayet otobüs soğuksa üzerinizdekiler kalır. sıcaksa sizin için ideal sıcaklığa ulaşana kadar çıkarmaya devam edebilirsiniz ki genellikle klimaları ayarsız otobüslerde tişörtle kalırsınız(;> bu durumda mola yerinde inmeden kat kat giyinin yoksa hasta olursunuz benden uyarması. yada bu ayarsız klimalara laf söleyen teyzeler vardır otobüste ki mutlaka vardır. üşürler klima açtırırlar. sıcaklarlar fenalık gelir kapattırırlar. Bu tarz durumlarda ise gömleğin düğmelerini açmak, hırkanın fermaırını açmak gibi basit hamlelerle kurtara bilirsiniz kendinizi.
Yazın ise havanın ne kadar sıcak olduğu önemli diil, yanınıza gene fermuarlı olması önemle tavsiye edilir bişiler alın. çünkü almazsanız o otobüsün içinde kış ı yaşarsınız, tadında ısıtmayı beceremeyen bozuk klima yazında tadında soğutmayı beceremez ve aynı teyzeler gene yolculuktadırlar(;>
4) gelelim yiyecek içecek meselesine. gidilecek yol 6 saatten uzun ise, yolculuk saatine 2 saat kala sıvı tüketimi kesilmelidir. hatta mümkün ise yolculuk günü normalden daha az tüketilmelidir. Kışın Karlı yollardan geçmiyecekseniz yanınıza yiyecek almanızı tavsiye etmem. Yok ben acıkırım derseniz o zaman hem tatlı hem tuzlu hafif bişiler alınız. Garajlardan tost simit benzeri şeyler almayınız. hele hele çok acıktım bişiler yiyeyim demeyiniz. Seçkin otobüs firmalarının kendi mola yerleri yemek yemek için uygun yerler olabilir ama şehir garajları değildir. Tecrübenin dayanılmaz mide ağrıları ile zehirlenmiş biri konuşuyor (;>
Kışın karlı yollardan geçicekseniz işte o zaman yanınıza alacağınız yiyecek ve su olayını abarta bilirsiniz. içecek olayını gene abartmayın ancak yiyecek olayını bol bol abartın. unutmayın hem tatlı hem tuzlu alın. 7 saat aynı noktada mahsur kalmış birisi olarak şiddetli tavsiyemdir. ve amaan bizim arabada zincir var bu yazı otobüsler için arabalar için diil falan demeyin. mahsur kaldığımda ben arabadaydım. önümde arkamda otobüslerde vardı. bizim arabada zincir vardı evet ama 1 km kadar önümüzde giden tır kayarak yolu kapatınca bizdeki zincirin pekte önemi kalmadı. bu arada 1 km yürüyüp önümüzdeki kuyruğu geçince görebildik tır yüzünden beklediğimizi. hatırlayınca bile üşüdüm, acıktım (;>

Neyse şimdilik öneriler vede tavsiyeler bu kadar, Umarım hepiniz yandaki resimdeki gibi otobüslere denk gelir ve rahat yolculuklar yaparsınız. Yol alacak lara İyi yolculuklar, . .

Hepsi iyi güzel hoşta sen nie bu kadar yolculuk yaptın dienlere Chris Rea dan "Got to be Moving On" şarkısını tavsiye ediyorum



Birkaç Özlü Söz de Benden

1. Neysen "O" ol! Nietzsche
2. Küçük insanların büyük gururları vardır. Voltaire
3. Bir anne oğlunu adam etmek için 20 yıl uğraşır, bir başka kadın adamın 20 dakikada aklını başından alır. Bunu kim demiş bilmiyorum :)
4. Erkekler kadınlara istediklerini söylerler; kadınlar da erkeklere istediklerini yaparlar. De Segur :)

21 Şubat 2009 Cumartesi

Bir Cuma Akşamı

Şimdi öncelikle arkadaşlar sizin yazdığınız süper akşamı hatırladığımı belirtmek isterim. Ancak ben bu yazıyı yazmaz isem yada o yazdığınız yazıya yorum olarak yazarsam rahat edemeyeceğimden ötürü bu postu atıyorum.

Öncelikle şu an saat 02:10 21/02/2009 ve bu sabah evde temizlik olduğu için benim eşyalarım bayaa bi karışmış bu karışıklık sebebiyle benim modemim şu an ip almakta zorlanıyor. Restart denedim olmadı. Uğraşıyo geri zekalı alet.

Bilindiği üzre uzun zamandır kızılaydaki herhangi bir yere takılmayız. En yakını zoddur ve mutluyuzdur. (Aha ip yi aldı) hani bir değişiklik olması amacıyla yolcu “rock” bara gitme gaflet vede delaletinde bulundum. Hani iyidir hard rocktır vs. diye ancak ne umduk ne bulduk. Hani ilk girdim ilk 2 veya 3 paça güzeldi. Sonra hatunun biri geçti dj in karşısına ilk çaldığı parça should i stay should i go sonraki parça bana da bi puağaça sonra başka abuk subuk bir parça onu bilmediğim için bişey demek istemiyorum. Sonra ben dayanamadım bir el atalım dedik.

dedim ki : hocam güzel bişeyler çal

beyaz uzun saçlı kel eleman: glam çalıyorum

dedim ki : hani glam should i stay should i go mu? Şöyle dio çalabilirmisin mesela.

Buske: yok.

Dedimki: deep purple.

Buske: yok.

Dedimki:rainbow.

Buske: çaldım

Dedim ki: man on the silvermountain.

Buske: YAVAŞ KAÇAR.

Evet bu parça yavaş bende hiç dinlemediğim için adam haklı. Sanki catch the rainbow istedim heriften. Bir de üstüne dio ya taptığını vede fotoğrafı olduğunu söyledi. Şimdi soruyorum arkadaşlar hani rock bardı burası.

Herneyse ben bunlardan geçtim birde 20 yaşını kutlayan özlem adlı gerizekalı lise talebesi zekasındaki arkadaştan bahsetmek istiyorum. Kendisi zincirler eşliğinde erkek arkadaşı ve bilimum arkadaşıyla beraber doğum gününü kutlamaya karar vermiş ancak arka masalarında biz varız. Ne kadar ilginç değilmi? Bize ricada bulundu dediki işte arkadaşlarım var bilmem şu kötü boktan masaya geçebilirmisiniz bizde dedikki 10 dk ya kalkıcaz sonra istediğinizi yaparsınız ama hatun şımarık ve kendini beğenmişya zannediyor ki herkes buna el pençe divan ne isterse yapıyor gelmiş diyo ki bana bide bana çok iyisiniz 6 kişi küçüçük masaya sığdırmaya çalışıyosunuz haha bende dedim kalkmıyoruz. Madem insanlıktan anlamıyosun goooooo helllll.

Şimdi bunların hepsini topladığım zaman bir daha nedense kapitalistliğin kölesi olmuş bu zamazingo kendini rockçı sanan zibidilerin mekanına ayak basmak gerekmediği sürece ben mutlu bir adam olucam.

16 Şubat 2009 Pazartesi

15 Şubat 2009 Pazar

Tırnakları Kırılınca Yıkıldı



O dünyanın en uzun tırnaklarına sahipti. Bir tırnağı 8,5 metreydi. Guinness rekorlar kitabına girdi. Şimdi ise o tırnaklar kırıldı.

ABD'nin Utah eyaletinden Lee Redmond'ın, Guinness Dünya Rekorlar Kitabı'na giren uzun tırnakları trafik kazasında kırıldı...

Yerel basın ve Guinness'in internet sitesinde yer alan habere göre, Redmond, 1979'dan bu yana kesmediği tırnaklarını trafik kazasında kırdı.

Salt Lake kentinde yaşayan Redmond'un geçen yıl ölçülen tırnaklarının toplam uzunluğu 8,5 metreyi buluyordu. Redmond'un yalnızca sağ elindeki başparmağı yaklaşık 90 santimetre ölçülmüştü.

Kazada ağır yaralanan Redmond'un da Salt Lake'de hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Ama o en çok kırılan tırnaklarına ağladı.

12 Şubat 2009 Perşembe

14 Şubata Hazırlık

14 şubatta hava durumu nasıl olur bilinmez ama bu sene farklı bir araştırmaya imza atarak sizlere şu bilgileri sunmak istiyorum.
2009 Şubat ayı Ay durumu tablosu;
















2009 Şubat 14 Akşam Gökyüzü Tablosu;



















2009 Şubat 14 ü 15 e bağlayan Gece yarısı Gökyüzü tablosu;


















2009 Şubat 15 i sabaha karşı Gökyüzü Tablosu;

















Gökyüzünün Bulutsuz olması ve çok soğuk bir gece olmaması Dileklerimle Hepinizin Sevgililer Günü kutlu olsun şimdiden, (;> . . .

Dünyanın ilk uzay kazası gerçekleşti

Amerikan Uzay ve Havacılık Ajansı NASA’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada, uyduların önceki gün, Sibirya’nın 805 kilometre kadar üstünde çarpıştıkları bildirildi.

NASA yetkilileri, 2 çok büyük enkaz bulutu meydana getiren çarpışmadan, uydulardan daha aşağıda bir yörüngede bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (UUİ) zarar görme riskinin düşük olduğunu söylediler.

NASA’dan yapılan açıklamada, çarpışmanın 1997 yılında uzaya fırlatılan özel sektöre ait bir Amerikan iletişim uydusu ile, 1993’de yörüngeye oturan ve artık kullanılmayan bir Rus askeri uydusu arasında meydana geldiği söylendi.

NASA, çarpışma ertesinine ilişkin ayrıntıların birkaç hafta içinde belirleneceğini söylerken, diğer uzay faaliyetlerine olası etkisine düşük bir ihtimal veriyor.

Uydulardan birinin 560, diğerinin ise 950 kilogram olduğu bildiriliyor.

Çarpışmanın saatte 30 bin kilometreden fazla bir hızda gerçekleştiği tahmin ediliyor.

Uluslararası Uzay İstasyonu ve gelecek ay uzaya fırlatılacak mekik için ciddi bir tehdidin söz konusu olmadığı, ama uzmanların gelişmeleri yakından izledikleri bildirildi.

Uzaydaki onbinlerce nesnenin hareketleri düzenli bir şekilde takip ediliyor; ama iki uydunun şiddetli çarpışmasıyla açığa çıkan ve kontrolsüz hareket eden parçaların diğer uydulara hasar verebileceğinden kaygı duyuluyor.

http://www.ntvmsnbc.com/news/475221.asp

11 Şubat 2009 Çarşamba

Son Yazma Aralığı

Merhabalar arkadaşlar, Bu yazımda son yazma aralığı dediğim aralığı tartışmaya açmak istiyorum. ne zamandır bir tartışma yazısı atılmadı eh vakti gelmiş o zaman. şimdi öncelikle terimi açıklayalım. kendi uydurduğum bir terim olduğu için bilmemeniz çok normal.
Şimdi bir kızla erkek tanıştılar. ve görüşmeye başladılar. yüz yüze dialoga girdikleri süre arttıkça birbirlerine yazmak için olan azan aralığı daralır. yani yeni birisiyle tanıştınız görüşüyorsunuz ama niyetinizi belli eder bir hareket yapmadınız aradan zaman geçiyor siz hala bir hamlede bulunmuyorsunuz. işte o geçen zaman sizi o kişiyle normal arkadaş hatta daha kötüsü kanka olma yolunda sürüklüyordur. Şayet herhangi bir hamle yapmak için çok geç kalırsanız bir de bakarsınız ki çok yakın arkadaş yada kanka oluvermişsinizdir. olaya böyle yaklaşırsak sizce bu süre ne kadar dır. 5 erkek 5 te hatun tanıdığımızın fikrini aldık. yanıtlar aşağıda, FarmerFam arkadaşımıza bu konudaki yardımlarından ötürü teşekkür ederim.

erkek 1; 3. görüşmeden sonra; 12 saat yüzyüze diialog eder yaklaşık .
erkek 2; 1 haftanın sonunda halledilmiş olmalı toplamda 3 kez görüşülse o bir haftada 4 er saatten (ki çok fazla bence) 12-16 saat arasında yazılmalı. max 16 de.
erkek 3; 4 saat falan benim için ama unuz süre arkadaş kaldıktan sonra değişen ilişkilerde gördüm.
erkek 4;2 şer 3 er saat görüşmeler olarak düşünüyorum 3-4 görüşme sonra hala bir numara yoksa olmaz o iş 10-12 saat başbaşa görüşme diyebilirim.
erkek 5; 3. gün üstüste birlikteyseniz ve hala yazmadıysan geçmiş olsun, ilk gün 4 saat diyelim ikinci gün 3 saat üçüncü günde 4-6 diyelim yaklaşık 13 saat


hatun 1; 4 ay diorum. saa tolarakta her görüşme 4 saat desek haftada 2 görüşmeden 32 saat.
happyowlironic; hehe lan çocuk sana 32 saat yazmasa, sen yazarsın çocuğa 4 aybeklermisin sen hiç
hatun 1;beklememm hihihi

hatun 2; benim için farketmez yoktur öle bi süre, mesela eski erkek arkadaşımla 10 kere
görüştük bişi yoktu sonra bi konsere gittik beraber, yakınlaştık.

hatun 2; hatun 3' cüğüm , şimdi kendisini bilime adamış bazı arkadaşlarımız bir araştırma yapmaya karar vermiş, senin de görüşün almak istiyoruz:
bir er kişi ve bir dişi birbirlerinden hoşlandıklarını bi şekilde belli ediyorlar bir vakit
sonra aradan zaman geçiyor ...Sence, kaç dakika, saat, gün, hafta sonra bunlar kanka olma ihtimali doğar ? soro budur..buyur bakalım hatun 3; o hatun kişi ben olsam ertesi gün lakin normali 2-3 aydır kanımca
hatun 2; saol canım .

(soru yalnış aktarılmış gibi geldi bana devreye girme ihtiyacı hissettim)
happyowlironic; bir çocukla tanıştınız hoşunuza da gitti, sizin bir belli etmeniz lazım niyetinizi yada hamle yapmanız lazım, ama bunu yapmıyor ve bekliyorsunuz. yüz yüze görüşüyorsunuz bu arada çocukla niyetinizi belirtmek için ne zaman çok geçtir yani ne kadar süre geçtikten sonra artık o çocukla kanka olmuşsunuzdur.
hatun 3; hım yok öle bişi
happyowlironic; işte o son yazma süresi dediğim süreyi arıyoruz
hatun3;her zaman yazılabilir

hatun 4; bunun bir çok sınıfı olabilir adam çok iyibir konuşmacı ve profesyonelse eğer bu 4 buluşmadan da uzun sürebilir ama sıradan bir beyne ve tecrübeye sahipse kendini ilk buluşmada belli eder tecrübelerim böle dio

hatun 5; 3. buluşma diorum ben.

yorumlar şu an itibariyle açılmıştır. buyrun müzakereye;
Araştırmacı müzakereci Happyowl iyi günler diler.

10 Şubat 2009 Salı

Jack Daniel's Rock Competition 2009


Arkadaşlar fazla söze gerek yok sanırım, bana gelen e-postayı aşağıda paylaşıyorum. Soul Shredder grubu olarak çalışmalarımız bu akşam başlıyor :)

Dünyada 100’ü aşkın ülkede amatör rock müzisyenlerine destek veren Jack Daniel’s, Türkiye'de 4. “Jack Daniel’s Rock Competition” ile amatör rock müzik gruplarına fırsatlar sunmaya devam ediyor. 1892 yılında kendi müzik grubu "The Silvet Cornet Band"i kuran Jack Daniel’ın müzik mirası tüm dünyada yaklaşık 100’den fazla yıldır devam ediyor. Amatör rock müzik gruplarının kendi şarkılarının demolarını göndererek başvurabilecekleri Jack Daniel’s Rock Competition 2009 Finalleri 11 Nisan 2009’da...

Yarışmaya katılmak için son başvuru tarihi 23 Mart 2009. Başvuru, katılım şartları ve yarışma ile ilgili ayrıntılı bilgiler için www.jdrockturkey.com adresini ziyaret edebilir veya 0212 274 16 05 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

9 Şubat 2009 Pazartesi

The Curious Case of Benjamin Button – 2008

Benjamin Button benim açımdan merak uyandıran bir filmdi. Biz bir film yaptık 13 dalda da oscar adayı oldu adamlar belki afişe kendileri yazmadılar ama birileri onu oraya iliştirmiş. Film uzun, ama cidden uzun bir LOTRs EE kondisyonum olmasa belkide çok sıkılabilirdim. Ama neredeyse hiç sıkılmadım diyebilirim. O klasik oscar filmlerindeki durağınlık bu filmde de var çünkü. Filmde müziği öyle bir oturtmuşlarki duygulanmamak elde değil. Filmin insanlar üstünde bıraktığı genel etkiyi ise bitimindeki tüm bayanların elindeki mendilden anlayabiliyoruz.
Filmin teması ise yanlızlık, herkesin birbirinden farklı olaması ele alınmış bunu belirtmek içinde bu benjamin adlı arkadaşı 80 yaşından geriye doğru sayarak yaşatmışlar bir başka deyişler Benjamin giderek gençleşiyor. Filmde bir başka anlatılan konu ise bu değişik insanın aşık olması. Zorlu bir ilişki olmasına rağmen gitti yere kadar beraber olmaları ve ayrılmaları sonra tekrar birleşmeleri anlatılmış.
Bu film yılın iyi filmlerinden izlenmesi gereken yapımlarından sinemamı derseniz bence değil evde de gayet izlenir.

Dead Like Me: Life After Death 2009


2009 filmlerinden biri olan "dead like me: after life death" ' i izlerken beklentilerim büyüktü. Konu itibariyle ruhlarını dier tarafa geçirememiş olanların ruh alıcı olarak çalışarak, dier tarafa geçiş hakkı kazanmaya çalışmaları diyebileceğimiz gayet hayal gücüne açık bir konusu var filmin. Öncelikle baş rol oyuncusu olarak; Ellen Muth yanlış bir seçimmiş. Hafif komedi havasında giden filmi, sinemada izlemek isteyeceğinizi zannetmiyorum. Daha çok tv filmi gibi, hatta çok çok sıkıldım ne yapsam filmi bile diebilirim. Ancak unutulmamalıdır ki zevkler değişkenlik gözteren şeylerdir.
Tarz olarak cnbc-e de eskiden yayınlanan pushing daisy's die bir dizi vardı; hala yayınlanıyormu bilmiyorum ama onun tarzında film de zaten sanırım aynı isimli 2. sezonuna kadar yayınlanmış bir dizi mevcut. dizide aynı kadromu oynuyor hiç bir fikrim yok, ama dizi si daha eğlenceli olabilir belki ,.

Film hakkında detaylı bilgiyi;
http://www.imdb.com/title/tt1079444/
adresinden bulabilirsiniz.


7 Şubat 2009 Cumartesi

When Your Lover Has Gone

Selamlar arkadaşlar, baktım şarkı tanıtıyorsunuz canım çekti bende tanıtiim bir şarkı dedim. Ayrıca geçenlerde fücur arkadaşımızın sorduğu sorulardan Jazz la alakalı soruya verilemeyen cevaplarda bu konuda biraz eksik olduğumuzu gördüm, ve sizler için bir Jazz şarkısı seçtim. Hem haras olsun hem Jazz olsun derken elimdeki eski Solid Gone Blues albümünde daha önce sözlerine dikkat etmeden defalarca dinlemiş olduğum billie holiday versyonu dikkatimi çekti, ve sözlerini dinleme gafletinde bulundum; Ve sonuç işte aradığım hem jazz hem haras şarkıyı bulmuştum. Sevgiler saygılar . . .

Şarkının aslı 1931 yılında Einar Aaron Swan tarafından bestelenmiştir. aynı yıl James Cagney in "Blonde Crazy" filminde kullanılmış ve bir jazz standardı haline gelmiştir. şarkıyı seslendiren isimler ve tarihleri şunlar ;

Gene Austin (1931)
Louis Armstrong (1931)
Ethel Waters (1931)
Benny Goodman (1931)
Maxine Sullivan (1942)
Frank Sinatra - In the Wee Small Hours (1955)
Harry James (1944)
Billie Holiday (1945)
Nat King Cole (1951)
Doris Day - You're My Thrill (1949)
Carmen McRae (1955)
Julie London (1956)
Julie Wilson (1957)
Ray Charles - The Genius of Ray Charles (1959)
Andy Williams (1959)
Ella Fitzgerald - Ella Swings Brightly with Nelson (1962), Ella and Oscar (1975), All That Jazz (1989)
Vic Damone (1963)
Brenda Lee (1964)
Linda Ronstadt (1984)
Carly Simon - My Romance (1990)
Sarah Vaughan - How Long Has This Been Going On?, Send in the Clowns (1981)
Kevin Spacey (2004)

Ayrıca aşağıda isimler tarafından da kaydedilmiştir ;

Bert Ambrose & His Orch, Judy Garland, Ricky Nelson, Eddie Condon, Shirley Horn, Herb Jeffries, Sarah Vaughan, Stan Kenton, Elisabeth Welch, Keely Smith, Ray Anthony, Rex Beneke, . . .

Sözleri;

What good is the scheming, the planning and dreaming
That comes with each new love affair
The dreams that we cherish, so often might perish
And leaves you with castles in air

When youre alone, who cares for starlit skies
When youre alone, the magic moonlight dies
At break of dawn, there is no sunrise
When your lover has gone

What lonely hours, the evening shadows bring
What lonely hours, with memories lingering
Like faded flowers, life cant mean anything
When your lover has gone

Ethel Waters ın 10 şubat 1931 de New York, NY Columbia kaydı . . .
http://www.nfo.net/TUNES2/WhenYourLoverHasGone-EthelWaters.ogg

bu kaydın giriş dörtlüğünün sözleri değişik alttaki gibi giriyor şarkıya ...

For ages and ages the poets and sages
of love wanted love always tame
but ask any lover and you'll soon discover
the heartache that romance can bring

şarkının Sinatra kaydı ;

One in a Million

88 tarihli GNR Lies albümündeki son şarkı, akustik (bundan daha iyisi de olamazdı ). Axl parçayı söylerken o andaki duyguyu çok iyi yaşıyor, tüyler ürperten, ince,yırtıcı ve etkileyici sesi sayesinde bize de yaşatıyor, özellikle son kısımlarda; öfke, nefret...
Sözlerinden dolayı bayağı tepki çekmiş bu parça ama beni hiç kötü olarak etkilemiyor ve ilgilendirmiyor çünkü bu adamları gerçekten seviyorum...

1 : Aslında bu yazıyı 6 Şubat'ta yazacaktım, Axl'ın d.günü olduğu için
2: Siz birşeyler çalıyordunuz, bu parçayı da çalabilirseniz çok mutlu olurum (şimdiden istekte bulunayım bari:)
3 : Ayrıca 6 Şubat rahmetli Bob Marley’in de d.günüymüş, ilgilenenlere… :)
4 : Şimdi bu parçayı indiriyorsunuz ve dinlemeye başlıyorsunuz son ses, klip izlemeden ;) daha etkili oluyo bence, bana güvenin :)

Guess I needed
Sometime to get away
I needed some peace of mind
Some peace of mind that'll stay
So I thumbed it
Down to sixth and L.A.
Maybe your greyhound
Could be my way
Police and niggers
That's right
Get out of my way
Don't need to buy none of your
Goldchains today
I don't need no bracelets
Clamped in front of my back
Just need my ticket till then
Won't you cut me some slack

Chorus:
You're one in a million
Yeah, that's what you are
You're one in a million, babe
You are a shooting star
Maybe someday we'll see you
Before you make us cry
You know we tried to reach you
But you were much to high
Much to high
Much to high
Much to high

Immigrants and faggots
They make no sense to me
They come to our country
And think they'll do as they please
Like start some mini Iran
Or spread some fucking disease
They talk so many goddamn ways
It's all greek to me
Well some say I'm lazy
And others say that's just me
Some say I'm crazy
I guess I'll always be
But it's been such a long time
Since I knew right from wrong
It's all the means to an end, I,
I keep on movin' along

Chorus

Radicals and racists
Don't point your finger at me
I'm a small town white boy
Just tryin' to make ends meet
Don't need your religion
Don't watch that much TV
Just makin' my livin', baby,
Well that's enough for me

Chorus

3 Şubat 2009 Salı

desertrose'dan ilk yazı

Tekrardan herkese merhaba :) Bundan sonra "adsız" olarak yorumlara katılmayı bırakıyorum ve yeni nickimle burdan yazmaya başlıyorum (yoğun istek üzerine :P )hem de bir parçayla...
Sizin şu haras listeyi incelerken listede olması gerektiğini düşündüğüm bir parçayı göremedim ve biran önce sizinle paylaşmak istedim. Tabi belki bilmiyorsunuzdur, belki de biliyorsunuzdur ve sevmiyorsunuzdur, herneyse uzatmıyorum :)
Mümkünse sadece parçayı dinlemeye çalışın, videoyu izlemeye gerek yok, pek bi kaybınız olmaz yani .

Nazareth - Love Hurts

Love hurts, love scars,
Love wounds, and marks,
Any heart, not tough,
Or strong, enough
To take a lot of pain,
Take a lot of pain
Love is like a cloud
Holds a lot of rain
Love hurts, ooh ooh love hurts

Im young, I know,
But even so
I know a thing, or two
I learned, from you
I really learned a lot,
Really learned a lot
Love is like a flame
It burns you when its hot
Love hurts, ooh ooh love hurts

Some fools think of happiness
Blissfulness, togetherness
Some fools fool themselves I guess
Theyre not foolin me

I know it isnt true,
I know it isnt true
Love is just a lie,
Made to make you blue
Love hurts, ooh,ooh love hurts
Ooh,ooh love hurts

[guitar solo]

I know it isnt true,
I know it isnt true
Love is just a lie,
Made to make you blue
Love hurts, ooh ooh love hurts
Ooh ooh love hurts
Ooh ooh...

2 Şubat 2009 Pazartesi

Google Translate Tr Beta









Uzun süredir çok mutlu bir şekilde kullandığım google toollarından birisi google translate' tir. şimdi türkçeyi de desteklenen dillere eklemeye hazırlanıyorlar. henüz tam anlamıyla eklendiğini söyleyemem. ama betası kullanımda;
http://translate.google.com/translate_t#en|tr|thank%20you%20for%20choosing%20FitneF%C3%BCcur
bu linkten translate sayfasına ulaşa bilirsiniz. Google ın desteklediği dier dillerden türkçeye yada türkçeden dier dillere çeviri yapabilirsiniz. beta olmasından ve yeni eklenen bir dil olmasından dolayı henüz çok başarılı sonuçlar elde edemiyorsunuz. Özellikle paragraf çevirilerinde sıkıntı var gibi. ama genede bu bir başlangıçtır. ayrıca daha iyi bi çeviri önere bilirsiniz her zaman (;>
Şimdi bu translate tool unun normal sözlüklerden farkı desteklediği dil sayısı şu an için 41 sanıyorum. bunların arasında arapça ve rus alfabesi olan kril alfabesi de var. bu 41 dili birbirine çevire biliyorsunuz. böylelikle bu 41 dilden birisini biliyorsanız otomatik man dier 40 dili de anlaya bilmeniz amaçlanmış. kelime kelime çeviri yerine cümle çevirileri yapabiliyor. Ancak dediğim gibi henüz türkçe çopk yeni eklenmiş bir dil olduğu için başarısız çeviriler şevkinizi kırmasın. sevgiler saygılar...