29 Ağustos 2008 Cuma

Diablo 3 Bilgilendirme














Diablo 3 oyunun açıklandığı 28.06.2008 tarihten bu yana yaklaşık 2 ay geçti. Aslında en önemli gelişmeler önümüzdeki 10-11 Ekim ayında düzenlenecek olan BlizCon da ortaya çıkacak ama en azından şu ana kadar okuduklarımı kısaca özetlemek istedim.
Öncelikli olarak karakterlerden bahsedeyim, yeni bir karakter açıklması yapılmadı daha ama açıklanan Barbar ve Witch Doctor dışındaki 3 karakterin arasında Necromancer kararterinin olmayacağı kesinleşti. Necromancer üzerine daha fazla geliştirme yapılamayacağını bu nedenle başka kullanılmayacağını belirtti yapımcılar.
Gelelim Itemlara :) , yeni ıtemlar olacak tabii ki ama bence en önemli nokt, Diablo II de bulunan ıtemların bir kısmınında Diablo III aktarılacağı. Ayrıca elite sınıf ıtemlarında yapımı neredeyse bitmiş durumda. Alt ve orta seviye ıtemların yapımına gelmiş sıra.
Bir diğer konuda oyunun atmosferini oluşturacak olan renk seçimleri. Bu konuda çok fazla eleştiri aldı Blizzard ki çoğu eleştiriye ilk başta katılsamda, en son okudum bilgilere göre bu eleştirilerin pek de yerinde olmadığını düşünmekteyim. Yapılan açıklamaya gelirsek, gösterilen oyun içi videonun oyunun başlarından olduğu ve oyunun başlagıcındaki renkliği oyunun ilerliyen bölümlerinde aramaya başlayacağımızı bu şekilde oyunun karanlık atmosferini daha fazla hissedebileceğimizi söylüyorlar. Dedikleri gibi renk değişimini başara bilirlerse ki başarıcaklarına inanmaktayım, bunun sonucunda Diablo II den daha karanlık bir atmosfer oluşabilir.
Potion sistemi konusunda köklü bir değişiklik yapılmış durumda, oyun içi videoda da görüldüğü gibi, oyun içinde potion kullanılmayacak veya çok az kullanım şansı olucak. Bunun amacının, oyuncunun düşen health ve mana orblarına ulaşmak için taktik geliştirmeleri gerekeceği ve bunun oyuna hareket getireceğine inandıkları. Ayrıca potion kullanımının, ölümsüz karakter yaratmaktan başka bir işe yaramadığı düşünmekteler (bencede haklılar), bunu engellemek isteyen oyun yapımcılarınında daha güçlü yaratıklar bir seferde karakterleri öldüren yaratıklar yapmalarına neden olduğunu söylüyorlar. Yeni oluşturulacak bu yapıda bunu engelliyerek aşırı güçlü yaratıklar yerine daha hareketli ve taktiksel saldırı yapan yaratıklar koyacaklarımış(tabii ki güçlü olacaklar gene ama neyse ) :D.
Yaratıklardan konu açılmışken, Diablo 2 deki gibi yaratıkların büyü gücü olucak ancak, büyüler yaratıklara özel olacak şekilde sıfırdan oluşturularak, oyunda kullanılacak karakterlerin büyüleri ve skilleri ile tamamen farklı olacak şekilde tasarlanıyor. Yani Necromancer ın Iron Maiden büyüsüne yapan yaratıklar olmayacak, onun yerine yaratıklar daha farklı özelliklere sahip kendilerine özel büyüler kullanıcak.
Inventory yapısından da bahsedeyim, oyun içi videosunda inventory yapısı wowa benziyordu, bu yapıda her ıtem bir kutu kadar yer kaplıyordu ancak yapımcılarda bunun Diablo ya pek uymadığına karar vermişler (bende katılıyorum item şekillerine bakmak çok önemli) o yüzden yapının değişeceğini söylemekteler ama daha gerçek bir örnek ekran görüntüsü yayınlanmadı.
Son olarak oyunun yapım ilerleyişinden bahsedersek act I bitmiş durumda, Act II ve Act III yapımını devam ediliyor ama hangi seviyede oldukları belli değil.

Yeni bilgilerle burada buluşmak üzere.... ;)

Can Sıkıntısı !!!



Canı sıkılan arkadaşlar için kısa bir internet araştırmasından sonra aşağıdaki resimleri buldum. Sizinde benim gibi canınız sıkkınsa sizi iki tavsiyem olucak. 1) bu gün cuma ve yarın tatil mesai de bitmek üzere hehehe nası hiç bir sıkıntı kalmadı dimi...

2) derlemeye yazı atın sıkıntınız geçermi bilmem ama vakit geçer (;>

Hepinize ii hafta sonları, saygılar sevgiler...

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Bu kalemin 13 parmağında 13 marifet var


Firebox'un geliştirdiği bu kalem James Bond filmlerinde gördüklerimize benziyor.

Dışarıdan sadece bir kalem gibi görünmesine rağmen değişik bölümlerinde bıçak, testereli bıçak, cımbız, kablo kesici, değişik tornavidalar gibi tam 12 alet barındırıyor. Ayrıca normal bir tükenmez kalem gibi çalışabiliyor.

Tüm bu özelliklerine rağmen kalem sadece 45 gr ağırlığında. Fiyatı ise £9.95 yani $14.95.

Kaynaklar şurada ve şurada.
Kaleme ait ilginç bir videoyu da burada bulabilirsiniz.

26 Ağustos 2008 Salı

Sevgili blog sakinleri. Yokluğumda bloga neler olmuş böyle? Sırf müzik muhabbeti. Müziği severimde bayar böyle şeyler sürekli sürekli.
Geyik nerde? Film yorumlarına ne oldu? Şu film yorumları atan kızcağıza da çullandınız kaçırdınız. Oysa ne güzel kariyer yapma hevesindeydi buralarda:(
Yazık oldu. Neyse hem dönüş yazısı babında bir yazı olsun bu. Hemde bilgilendirme amaçlı bir post atayım. Okuyan okusun, okumayanda gitsin ipodunda müziğini dinlesin, guitarını tıngırdatsın.

Bu yazı şirketlerle ilgili bir yazı. Oha ne bayık dediğinizi duyar gibiyim. Burdaki gençler gelemez böyle şirket mirket gubik işlere bilirim. Ama bu şirketler normallerinden biraz farklı. Okuyun anlayın. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp.

Şimdi bu şirketler, oynadığımız bilimum saçma sapan oyunlarda, seyrettiğimiz filmlerde geçen, aslen varolmayan, varolmasını da pek istemeyeceğimiz cinslerden. Aklıma gelenleri sırayla yazıp birkaç cümle ile açıklamaya çalıştım. Sizinde aklınıza gelen olursa ekleyin diycem ama şüpheliyim bunu yapacağınıza.

Shinra Electric Power Company: Veya kısaca Shinra Company. FF7 de geçen, gezegenin enerjisini insafsızca sömürüp tüketen, aynı zamanda acayip genetik projelerle ve silah geliştirmeyle uğraşan bir değişik şirket.
Umbrella Corporation: İşte bu listenin en kötüsü bence. Gazetede iş ilanını filan görürseniz gazeteyi hemen bir kenara atın. Hatta olmadı yakın. Bu ne hırstır? Adamlar biyolojik silah yapacağız diye dünya nüfusunun nerdeyse %99'unu zombiye çevirdiler. Hala uslanmadılar.
Weyland-Yutani: Alien serisinde adı sıkça geçen şirket. Genelde adı söylenmez. Sadece "Şirket" diye bahsedilir. Solar sistem dışındaki insan kolonilerini yöneten şirkettir. Kar olan her projede insan hayatını kolaylıkla harcayabilirler. Alien 4: Resurrection'da yok olduklarını öğrendik. Rahatladık.Temel projeleri xenomorph adı verilen yaratıkları ele geçirip biyolojik silah yapmaya çalışmaktı.
OCP: Robocop serisinde adı geçen şirket. Uzun adı Omni Consumer Products. En temel ev gereçlerinden, ordu için silah geliştirmeye kadar bir sürü işin alında imzası vardır. Daha sonradan japon Kanemitsu Corporation tarafından satın alınmıştır.
Hanso Foundation And Dharma Initiative: Lost'ta adı geçen iki organizasyon. Listeye aldım ama bu adamlar sonuçta iyide çıkabilirler. O yüzden fazla atıp tutmamak lazım burda bilmeden.
Tyrell Corporation: Blade Runner'da adı geçen şirket. Bu şirketin ana ürünü, insan benzeri replicant adı verilen kopyalar yapıp satmaktır. İnsandan daha insan.. gibi bir sloganları vardırki bu resmen kafirliktir. Adamımız Roy Batty, Tyrell şirketinin başındaki Dr. Eldon Tyrell'i parçalayarak öldürünce bu kafirlik son bulmuştur.
LexCorp: Başında hain Lex Luthor'un bulunduğu büyük şirket. Bu şirket Metropolisin nerdeyse tamamına sahip olmakla birlikte, gelirinin büyük kısmı yasadışı işlerden, silah ve uyuşturucudan gelmekte.

Son olarak aklıma gelen Microsoft :) Sizinde aklınıza geliyorsa ekleyin bizde öğrenelim.

Saygılarımla.

25 Ağustos 2008 Pazartesi

Keith More - Guitar Stories



Bu albümü indirdikten sonra linkini kaybettiğim için tüm albümü paylaşamayacağım. Keith More enstrümantal solo gitarda yeni keşfettiğim bir isim, her mood ve melodide şarkıları var bu albümde. Seveceğinizi düşündüğüm bir şarkıyı paylaşmak istiyorum.

Kıvır bük, oynat, tak!

Chocolate Agency kağıt gibi kıvrılabilen, eğilebilen bir meyda oynatıcı üretmiş. e-paper adı verilen alet bileklik gibi takılabiliyor. İhtiyaç duyduğu enerjiyi kullanıcısının hareketlerinden sağlayan aletin fiyatı henüz belli değil.

Maybe some day your name will be in lights saying "Johnny B Goode Tonight !!"


Eğer sadece bir şarkı seçme hakkım olsaydı Rock N Roll tarihinde en iyiyi temsil edecek, kesinlikle bu hakkımı O'na kullanırdım. Eğer sadece bir şarkı tüm 55 seneyi özetleyecek olursa Rock tarihinde, kesinlikle bu O olurdu ! Ve gerçekten ama gerçekten Rock N Roll ve Blues'un bireştiği bir yer varsa müzik tarihinde bu kesinlikle O'dur. Evet o Johnny B. Goode !

Efsane yıllar yıllar boyunca birçok isim tarafından yeniden yorumlandı. Şimdi bunlara bir göz atıyoruz ve 10 güzel Johnny B. Good yorumunu DERLEME'mize koyuyoruz, akabinde ve detayında bu müthiş parçayı armağan ettiği için bizlere Chuck Berry'e teşekkürü bir borç biliyoruz.

Başta Chuck Berry olmak üzere Jimi Hendrix, B.B. King, Johnny Winter, Elton John, Judas Priest, Stray Cats, Elvis Presley, Beatles ve en önemlisi bu şarkıyı birçoğumuza tanıştıran Michael J. Fox'un Johnny B. Goode yorumlarını aşağıdaki bağlantıdan indirebilirsiniz.

http://rapidshare.com/files/139957558/Johnny_B_Goode.zip.html

Johnny B. Goode - Chuck Berry
Deep down in Louisiana close to New Orleans
Way back up on the woods among the evergreens
There stood an old cabin made of earth and wood
Where lived a country boy named Johnny B Goode
Who'd never ever learned to read or write so well
But he could play a guitar just like a ringin' a bell

Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Johnny B. Goode!

He used to carry his guitar in a gurny sack
Go sit beneath the tree by the railroad track
Old engineers in the train would see him him sittin' in the shade
Strummin' with the rhythm that the drivers made
The people passed him by they would stop and say
Oh my but that little country boy could play

Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Johnny B. Goode!

His mother told him someday you will be a man
And you will be the leader of a big old band
Many people comin' from miles around
To hear you play your music when the sun goes down
Maybe some day your name will be in lights
Sayin' "Johnny B Goode tonight"

Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Go! Johnny!
Go! Go! Johnny B. Goode!

22 Ağustos 2008 Cuma

YubNub


YubNub aslında kısaca bir arama motoru, ama çok kısa oldu o kadar da haksızlık etmeyelim. işleri sizin için kolaylaştıran sosyal arama motoru platformu diebiliriz sanırım. güzel yanı şu belirli komutlar kullanarak sık aradığınız şeyleri bulabiliyorsunuz sizden öncekilerin hazırladıkları komutları görebiliyor yada kullana biliyorsunuz. ayrıca kendiniz comut yaratabiliyorsunuz. ben gayet sevdim fc49 die bir komut yarattım bir dener ve beni bilgilendirirseniz sevinirim. sevgiler saygılar.
http://yubnub.org/

Songsterr - Online ve Ücretsiz Gitar Pro


eğer teknoloji meraklısı bir gitar çalarsanız muhtemelen gitar pro programını duymuşsunuzdur. program gitar tabları üzerinde notaları ve durakları göstermek için kullanılıyor. son notasına kadar bi şarkıyı nasıl çalmanız gerektiğini öğrenmek istiyorsanız size yardımcı olacak en iyi programlardan biri. fakat fiyatı 59$.

ben 59$ vermek istemiyorum diyenler için songsterr sitesi bu uygulamanın (tüm özellikleri henüz sunamasa da) benzerini web üzerinden ücretsiz olarak sunuyor. şu an için öyle çok aman aman bi şarkı listesi yok belki ama liste sürekli güncelleniyor. sitede ayrıca türkçe şarkılar da yok tabi ki. en bilinen yabancı şarkılar arasından bazıları şunlar;

sonsterr sitesinin eksi bi yönüyse kullanıcılarına sosyal içerik sunmaması. bu yönüyle sadece bir masaüstü programın web versiyonu gibi duruyor.
fakat siteyi geliştirenlerin de ileriye dönük bazı projeleri varmış. bunlar;

  • şarkı kütüphanesini 50.000 e çıkarmak
  • daha fazla gitar efekti sunmak (slides, bends, pull offs, hummer on)
  • elektro gitar ses sistemi ve daha fazla enstruman
  • kullanıcılara upload izni
  • şarkı sözleri
  • sadece seçili kısmı oynatma
  • ve sosyal içerik

bütün bunlar olursa songsterr sitesi zannediyorum gitar severlerin vazgeçilmez mekanı olacaktır.
sitenin bloğundan gelişmeleri takip edebilirsiniz.

20 Ağustos 2008 Çarşamba

Deserthawk 'a ne oldu ?!?


Arkadaşlar, pek çoğunuzun bildiği üzere deserthawk arkadaşımız iran' a doğru yola çıktı. çok irana varmış olması gereken arkadaşımızdan haber alan varmı? varsa dier derleme üyeleriylede paylaşırsa sevinirim. ben aklıma gelen bir kaç olasılığı sıralıyorum, sevgiler saygılar;
1- deserthawk iran' a iner inmez kraliyette yüksek mevkide bir yer edindi, ve artık bizleri unuttu.
2- deserthawk iran' girişte taşınabilir hdd lerinde yada laptop ında bulunan mp3 lerdeki açık saçık sözler nedeniyle tutuklanıp mp3 çalarlarının kesilmesini bekliyor.
3- deserthawk iran' güzeli bir hatun ile tanıştı orda evlendi sonra 4 hatunla daha tanışıp evlendi ve şu anda lan ne dönücem geri dior.
4- iran deserthaw ı tutukladı, amerika ile anlaşma masasına oturmaya çalışıyor.

... benim aklıma gelenler bunlar sizin aklınıza gelen başka oplasılıklar varsa paylaınız sevgi saygı . . .

FarmerFam;
5- bize haber vermek için fitnefucur a yazı atmaya çalışırken yakalandı, iran internetine fitne sokmaya çalıştığı sanılarak laptop ına el koyuldu.
6- iran a gidiyorum ayağına şirketi dolandırdı kız arkadaşıyla bahamalarda mojito içiyor.

HappyOwlIronic;
7-irana gidiyorum ayağına bizi kandırdı, evde sabahtan akşama bilgisayar oynuyo.

Fücur;
8-Mete ırak'a gitti, nispet olsun diye irana gidip orada çarşaf altından cetvel gösterme diye tabir edilen harekete öncülük ediyor

15 Ağustos 2008 Cuma

Fender Custom Shop, David Gilmour imzalı stratocaster üreteceğini açıkladı




Gitar Gilmour'un The Dark Side of the Moon, Wish You Were Here, Animals, The Wall ve solo çalışması On An Island çalışmalarında ağırlıklı olarak kullandığı meşhur siyah stratının birebir bir kopyası olacak ve 22 Eylül itibariyle piyasaya çıkacak.


Orijinal enstrüman New York Manny's Music'ten Mayıs 1970 yılında Gilmour tarafından satın alınmış ve ilk olarak Pink Floyd'un 5. albümü olan Atom Heart Mother kayıtları sırasında kullanılmış, daha sonra da Gilmour'un stüdyo ve konserlerinde ana gitarı haline gelmiş.



İmza serisi gitar kızılağaç gövde, üç ton sunburst üzeri siyah renk, siyah ön kapak, tek parça akçaağaç sap, özel sarım manyetikler, Gilmour'un özel elektronik devreleri ve kısaltılmış vntage tremolo kolu ile üretilecek ve gitarın çok hafif eskitilmiş ve ciddi eskitilmiş versiyonları olacak. Ayrıca gitarı alanlar özel yapım sert çanta, Eivdence marka gitar kablosu, Gilmour'un üç CD/DVD'lik Gdansk seti, Taylor'un gitarın tarihini anlatan 2007 kitabına da sahip olacaklar. İlk 500 gitarı alacak olanlar ise Phil Taylor'un bu gitarı anlatan kitabının imzalı versiyonuna sahip olacaklar.

NOT:Alıntıdan alıntıdır. ben mygitar forumlarından aldım :) fotoğrafı da fender.com dan aldım.

12 Ağustos 2008 Salı

Isaac Hayes' i kaybettik . . .


Memphis teki evinde menejeri tarafından bilincini yitirmiş bir halde bulunan hayes kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. 65 yaşında hayata veda eden hayes in ölüm nedeni henüz bilinmiyor. Isaac Hayes hakkında detaylı bilgiyi http://www.ntvmsnbc.com/news/455818.asp adresinden alabilir siniz.

Şimdi bu şarkıcının ölümü bizi neden ilgilendiriyor dienleriniz için küçük bir hatırlatma, isaac hayes southpark taki okul aşçısı şef karakterini seslendiriyordu.

PS: Ayrıca farmerfam arkadaşımıza derleme ekibi adına geçmişolsun diliyoruz.

9 Ağustos 2008 Cumartesi

Ünlü grupların isimlerinin renkli olması

Deep Purple, Black Sabbath, Pink Floyd, Led Zeppelin, Edgar Winter's White Trash, Blues Brothers, Whitesnake, Rainbow, Shocking Blue, Tangerine Dream ve daha aklıma gelmeyen bir sürü grubun yanıldığı bir konu olamaz renkler ! Renklerle özdeşleşmek bazı kurum ve kişiler için siyasi veya ticari araçtır. Çünkü renkler kurumsal veya kişisel bir kimlik oluşturur toplumlarda. Arabaya yarışı takımlarında, içecek firmalarında, binlerce konuda ve hatta hatta konumuz olan müzikte bile.

Dinlediğimiz grupların bir çoğu bir renk üzerine yoğunlaşmış gruplardır. Fakat önemli olan öğelerin doğru kullanımıdır reklam sektöründe. Renklerde buna dahildir. Örneğin hiçbir Pink Floyd albüm kapağı pembe değildir. Ve Storm Thorgerson imzalı albüm kapaklarının bir çoğunda grubun resmi yer almaz. Pİnk Floyd'da da bu geçerlidir. Piper at the gates ve ummagumma haricinde genelde ikonik çalışılır. Ki bu verilmek istenen fikir veya müzik teması için vazgeçilmezdir. Tony Iommi'nin siyah deri kıyfetleri bıyığı ve haçı, Robert Plant'in renkli gömlekleri veya Jim morrison'ın siyah deri pantolonu veya Evis'in pembe cadillac'ı. Bunlar renklerin doğru kullanıldığında ikonlarla özdeşleşebildiğinin ve insanları etkileyebildiğinin bir kanıtıdır. Grup isimleri de sanırım bu yolla seçiliyor müzisyenler tarafından. Belki de benim değerlendirdiğimden daha basit düşünüyorlardır ama ben en azından tesadüf olmadığına inanıyorum.

Küçük bir olay : Cahit Berkay'a neden Moğollar ismini aldıkları sorulmuş bir röportajda. Verdiği cevap ilginçtir : O dönemde hep korkunç isimler meşhurdu. yani korkutucu şeyleri grup ismi yapma modaydı bizde buna uyduk. The Beatles, Animals falan gibi. Bu yüzden Moğollar yaptık demiş :)

Led Zeppelin ise daha önceleri Red Zeppelin olarak anılıyormuş. Herneyse dediğim gibi renkler toplumlara verilmeye çalışılan mesajlarda büyük önem taşıyor. Son olarak bu konuda bahsetmek istediğim nokta. Peki bir müzik türüne renk verilebilir mi ? Sanırım bunun ötesinde bir duyguya rengin ismi verilmiş ve gerçekten insan ruhunda uyanan duygu yoğunluğu tam nitelenmiş tarihin bir noktasında. Ve insanlar geç kalmadan bu hissiyatı müziğe dönüştürüp o duygunun sonuna bir "s" harfi ekleyerek dinleyenleri büyülemeyi başarıp dünyayı değiştirmişler. BLUES !

Sevgiler saygılar, esen kalın

6 Ağustos 2008 Çarşamba

Çok yaşa Stüdyo FM : 3500. program

Türk radyolarının en uzun soluklu müzik programı Stüdyo FM (Guiness'e de girmiştir ayrıca bu rekorla) Yavuz Aydar ve Şebnem Savaşçı'nın harika sunumuyla 1978den beri TRT radyolarında yayınlanıyor. Ben ise bu harika programı birkaç sene önce keşfettim ve farkettimki Yavuz amcayı tüm rock, caz , blues dinleyen insanlar yakından takip ediyorlar ( babam dahil ). Bir konserde karşılaşıp sohbet etme fırsatımda oldu kendisiyle ve hatta fotoğrafımızda var Atıl ile. Stüdyo FM ile ilgili bir e-posta aldım geçenlerde onu sizler ile paylaşıyorum aşağıda. 6 Ağustos Çarşamba Stüdyo FM'in 3500üncü programı gerçekleştirilecek. Saat 18:00 i gösterdiğinde TRT3 Radyonun başına !

Rock müzik koleksiyoneri Bora Çetin tarafından gelen mail'i paylaşıyorum sizlerle :

Sevgili STUDYO FM Dostları,

Yalnızca Türkiye Radyolarının değil, Dünya Radyolarının'da "En Uzun Soluklu, CANLI Pop Müzik Programı; " STUDYO FM",
6 Ağustos 2008 Çarşamba günü hem 30. yılını hem de 3500. programını kutlayacak.
Bu nedenle; 3 Ağustos Pazar ve 6 Ağustos Çarşamba günü, radyolarınızın başında olmanızı öneririm.
Neden mi ?

3 Ağustos Pazar ( Yarın ), saat 14:05 deki "Rock Efsaneleri" programında; "Yavuz Aydar" ve "Şebnem Savaşçı", Bora Çetin'in konuğu oluyor. Stüdyo FM'in kuruluşundan günümüze kadar olan öyküsünü merak edenler, bu iki usta radyocunun kendi seslerinden dinleyebilirler. ( Ayrıntılı bilgi ; http://www.trt.net.tr/wwwtrt/progdetay.aspx?tanitimid=12202&tur=RD )

veee, tabii ki ÜÇBİNBEŞYÜZüncü program !
6 Ağustos 2008 Çarşamba günü saatler 18:00'i gösterdiğinde; RADYO3'ün başında olmanızı öneririz..
Hem 3500. kez CANLI olarak bu heyecan'ı yaşayabilir, hem de duygu ve düşüncelerinizi, Stüdyo FM'ile ilgili anılarınızı CANLI yayında; "Yavuz Aydar" ve "Şebnem Savaşçı" ile paylaşabilirsiniz.( Ayrıntılı bilgi ;
http://www.trt.net.tr/wwwtrt/progdetay.aspx?tanitimid=12244&tur=RD )

Türk Radyoculuğu'nun 30 yıldır aralıksız süren gururu STUDYO FM'i ve iki büyük usta radyocumuz; "Yavuz Aydar" ve "Şebnem Savaşçı"yı bir kez daha kutluyor ve 6 Ağustos 2008 Çarşamba, saatler 18:00'i gösterdiğinde radyolarımızın başına geçmek için sabırsızlanıyoruz.

Not; Dünya'da bir benzeri daha olmadığı için Guiness rekorlarına aday gösterilen ve ülkemizin gururu olan bu olayın, Türk medyasından da gereken ilgiyi görmesi için, katkılarınızı esirgemeyiniz.

Çok yaşa Stüdyo FM.

Bora Çetin
www.studyofm.com
www.rockefsaneleri.com

Huzur veren Şarkılar no : 3

Kenny Burrell - Soul Lament
Bu şarkı ile tanışalı bir kaç sene oldu. Caz müziğine yeni alışan insanların trompet veya saksafon dinleyerek başladıklarını biliyorum fakat gerçekten gitaristleri merak ettiğim bir dönemde zenci olmayan kaliteli caz gitaristi arayışındaydım. Kenny dede önüme bu arayışın sonunda çıktı. Tabiki Wes Montgomery veya Les Paul gibi muhteşem isimleri yıllarca dinledim. Fakat beni o dönemde muhteşem gitar tonu ve stili ile büyüleyen iki isim oldu. Bunlardan biri Kenny Burrell diğeri ise nispeten ondan daha genç olan (77 yaşında Burrell ) Philip Catherine idi.

Herneyse gelelim şarkımıza. Kenny Burell'in 1963 tarihli Midnight Blue isimli muhteşem mi muhteşem akıcı mı akıcı caz mı caz albümünün en nadide parçasıdır Soul Lament. Ve kesinlikle ritmi en düşük olan parçasıdır. (Bir de fevkalede Gee Baby Aint I Good to you var) Tüm albüm böyle değil aksine daha enerjik. Fakat bu şarkının gerek isminden gerekse çalınış stilinden içimde değişik bir duygu uyanıyor. isim çok başarılı kanımca ve melodi feci bir güzellikle bu ismin üzerine oturuyor. MP3 kaydından dolayı yüksek oktavlarda çatlamalar mevcut sanırım. En kısa zamanda süleyman abiden CDsini alacağım :) çünkü plağını bulamadım. İyi dinlemeler.

http://rapidshare.com/files/135250330/03_Soul_Lament.mp3.html

Eskilerden Neler Kaldı Elimizde . . .

Bu sabah Kuzenim sayesinde eriştiğim bir siteyi paylaşmak istiyorum sizlerle. Nostalji yapmayı sevenlerdenseniz. eskiden türk müziğinin, yada türk pop müziğinin şimdiki türk pop şarkılardan çok daha ii olduğunu düşünüyorsanız, sizi hafta nın ortasına geldiğimiz bu çarşamba günü gülümsetecek bir siteyi sizlere sunuyorum. http://www.birzamanlar.net/arsiv/index.html
bu sitede pek çok eski şarkıyı dinleye bilir vede bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz. ayrıca albüm kapaklarıda olmasada sanatçı resimlerinin tumbnail leri mevcut. şarkı kalitelerinin pek iyi olmadığını söledi farmerfam arkadaşımız, henüz ben dinleme fırsatı bulamadım, dinleyenler yorumlarsa sevinirim. sevgiler saygılar müzikle kalın (;>

4 Ağustos 2008 Pazartesi

Doğumgünü Kutlaması !!!


Sevgili Atıl kardeşimizin Doğumgününü derleme ekibi adına kutlar; nice mutlu, huzurlu, bol icadlı, güzel müzikli, barış içinde, saygılı, rahat, tasasız, bol besteli, bol gülmeli, bol kazançlı, bol hatunlu (;> yıllar dileriz. . .

1 Ağustos 2008 Cuma

Fitne

Arkadaşlar bu Yiğit Özgür karikatürünü okurken nedense aklıma bizim blogumuz geldi.