9 Ağustos 2008 Cumartesi

Ünlü grupların isimlerinin renkli olması

Deep Purple, Black Sabbath, Pink Floyd, Led Zeppelin, Edgar Winter's White Trash, Blues Brothers, Whitesnake, Rainbow, Shocking Blue, Tangerine Dream ve daha aklıma gelmeyen bir sürü grubun yanıldığı bir konu olamaz renkler ! Renklerle özdeşleşmek bazı kurum ve kişiler için siyasi veya ticari araçtır. Çünkü renkler kurumsal veya kişisel bir kimlik oluşturur toplumlarda. Arabaya yarışı takımlarında, içecek firmalarında, binlerce konuda ve hatta hatta konumuz olan müzikte bile.

Dinlediğimiz grupların bir çoğu bir renk üzerine yoğunlaşmış gruplardır. Fakat önemli olan öğelerin doğru kullanımıdır reklam sektöründe. Renklerde buna dahildir. Örneğin hiçbir Pink Floyd albüm kapağı pembe değildir. Ve Storm Thorgerson imzalı albüm kapaklarının bir çoğunda grubun resmi yer almaz. Pİnk Floyd'da da bu geçerlidir. Piper at the gates ve ummagumma haricinde genelde ikonik çalışılır. Ki bu verilmek istenen fikir veya müzik teması için vazgeçilmezdir. Tony Iommi'nin siyah deri kıyfetleri bıyığı ve haçı, Robert Plant'in renkli gömlekleri veya Jim morrison'ın siyah deri pantolonu veya Evis'in pembe cadillac'ı. Bunlar renklerin doğru kullanıldığında ikonlarla özdeşleşebildiğinin ve insanları etkileyebildiğinin bir kanıtıdır. Grup isimleri de sanırım bu yolla seçiliyor müzisyenler tarafından. Belki de benim değerlendirdiğimden daha basit düşünüyorlardır ama ben en azından tesadüf olmadığına inanıyorum.

Küçük bir olay : Cahit Berkay'a neden Moğollar ismini aldıkları sorulmuş bir röportajda. Verdiği cevap ilginçtir : O dönemde hep korkunç isimler meşhurdu. yani korkutucu şeyleri grup ismi yapma modaydı bizde buna uyduk. The Beatles, Animals falan gibi. Bu yüzden Moğollar yaptık demiş :)

Led Zeppelin ise daha önceleri Red Zeppelin olarak anılıyormuş. Herneyse dediğim gibi renkler toplumlara verilmeye çalışılan mesajlarda büyük önem taşıyor. Son olarak bu konuda bahsetmek istediğim nokta. Peki bir müzik türüne renk verilebilir mi ? Sanırım bunun ötesinde bir duyguya rengin ismi verilmiş ve gerçekten insan ruhunda uyanan duygu yoğunluğu tam nitelenmiş tarihin bir noktasında. Ve insanlar geç kalmadan bu hissiyatı müziğe dönüştürüp o duygunun sonuna bir "s" harfi ekleyerek dinleyenleri büyülemeyi başarıp dünyayı değiştirmişler. BLUES !

Sevgiler saygılar, esen kalın

6 yorum:

Aikanaro dedi ki...

hmm.. Pekı..

Fücur dedi ki...

evet baya hissiyatlı bi yorum olmuş adamım sağolasın

figment dedi ki...

sorunu gorunce bluess dicektim ki okuyunca kurudum kaldım sonunu :D Red Zeppelin i bilmiodum ya... anlatsana bi ara :) sanırım album kapağı olayına yogunlasmandan aklına geldi bu konu :)

Fücur dedi ki...

Sağolasın dostum yorumun daha bi içimi açtı :) Zeppelin olayı zaten ilk albümün kapağında yeterince ikonik bi şekilde vurgulanmıştır. Fakat dikkatimi çeken Led Zeppelin tipografisi. Sanırım iki ayrı baskısı var plağın, ikisinde de siyah zeplin silüeti fakat birinde kırmızı yazıyor, diğerinde sarı grup ismi. Sanırım o dönemden kalma bir hikayesi var. Ama ilk toplandıklarında Red Zeppelin olduğunu biliyorum. Hatta benzer bir harf değişimi Deaf Leopard 'da da vardır :)

happy owl ironic dedi ki...

Blues forever diorum, , ,

Fücur dedi ki...

sen öyle diyince aklıma müzisyen Murat Yldız arkadaşımla konuştuğum birşey geldi. Blues popüler olduğu dönemde Amerika'da derlermişki caz müzisyenleri : Cazı kullanarak üçbin akor ile üçyüz kişiye konser verirsin ama blues kullanarak üç akorla üçbin kişiye... gibi bişeydi. Sanırım caz müzisyenlerinin bu duygu yoğunluğu yüksek müzik türü yüzünden popülerliğini kaybetme korkusu olsa gerek lafın temeli !