22 Ocak 2009 Perşembe

The Beatles - I Want You (She's So Heavy)


İçinden geçmekte olduğum kasvetli ve fırtınalı dönem dolayısıyla bu şarkının önemini bir kez daha kavradım. Hem de bu sefer gerçekten sağlam kavradığımı düşünüyorum. İtiraf ediyorum! Abbey Road albümünü ilk aldığımda bu şarkıyı hiç sevmemiştim. İç karartıcı ve depresif bulup her dinlediğimde geçmiştim. Şimdi bu hareketim için çok pişmanım...

İçimizde yaşadığımız duygusal fırtınaları anlatan birçok şarkı vardır. Hepsi de afilli, şiirsel, mecazlı, kinayeli sözlerle süslenmiştir. Ama olay o kadar karmaşık değil...

I Want you!! I want you so bad it's driving me mad! It's driving me mad...
ve sonra...
She's so... Heavy... Heaavvyyy... Heaavyyyy... diye başlayan bir bölüm vardır ki, içinizde kopan fırtınayı orada hissedersiniz. O bölüm tekrar ettikçe, aklınıza gelip giden ve "Belki... Keşke..." gibi sözcüklerle başlayan o cümleler gelir. Daha doğrusu aynı cümlelerin 100'lerce kez tekrar tekrar aklınıza gelişi ve bunlara birer açıklama bulmaya çalışıp her seferinde "Lanet olsun!.. Olmuyor!" diyerek isyan ettiğiniz o anlar.

İşte bu şarkı böyle birşey. 4 satır söz ve tekrar eden o efsane bölüm ile o anlarda yaşadığınız tüm duyguları anlatmayı başarıyor. Solo bölümünde sakinleşiyor, duruluyor... Fırtına öncesi sessizlik gibi. Ve sonra... Büyük fırtına geliyor yavaş yavaş. Şarkının bitişi ise ayrı bir önem arz ediyor. Siz şarkı ses azala azala bitecek zannederken şarkı "küt" diye kesiliyor. Kasetlerin egemen olduğu zamanlarda burada bir hata var sanmıştım. Ama şimdi neden böyle bittiğini çok iyi anlıyorum. Çünkü böyle zamanlar böyle biter dostum. Ya kafana sıkarsın, ya başka bi kız girer birden hayatına, ya da bir sabah hiçbirşey olmamış gibi uyanıverirsin.

Herkese dinlemesini şiddetle tavsiye ediyorum. Ama lütfen sakin, rahatsız edilmeyeceğiniz bir yerde dinleyin. Çevrenizden bir süre arının ve şarkıyı hissetmeye çalışın. Eminim hepinize birşeyler hatırlatacaktır.

4 yorum:

Fücur dedi ki...

Koskoca karmakarışık Abbey Road'dan bu şarkıyı nasılda başarıyla çekip çıkarıp doğru sözleri üzerine söylemişin dostum. Evet dediğine katılıyorum, gerçekten öyle zamanlarımız var ve i want you so bad diye böürmek istiyoruz ! Fakat şunu da ekleyerek bitirmeliyim yorumumu ;

her majesty is a pretty nice girl
but she doesnt have a lot to say
her majesty is a pretty nice girl
she changes from day to day
i wanna tell her that i love her but i gotta get a bellyful of wine
her majesty is a pretty nice girl
someday im gonna make her mine !!!

küt diye biter :)

happy owl ironic dedi ki...

şarkı hakikaten vurucuymuş. nasıl olduda atladım bu şarkıyı acaba. Fücur sendeki kaset koleksyonumun içinde abbey road albümü olmalı biraz erken aldım albümü yeterince dinleyemedim demekki. şarkının ilk bölümlerinde ki bas lara değinmek istiyorum. arka planda sessiz ve derinden neşeli neşeli gidiyor bas lar. şarkının genelindeki bunalımla dalga geçercesine. ve evet çat die bitmesi insanı bi garip yapıyor. bi an boşlukta hissediyorsun kendini şarkı bitince tutunacak sarılacak birini arıyorsun. (;>

Adsız dedi ki...

Her majesty :) Bu da ayrı bir güzellik Abbey Road içerisinde. Sen albüm bitti zannederken birden çıkıveren bu basit, aynı anda neşeli ama biraz da melankolik melodi. Bazen insanlar güzel bir şarkı yazabilmek için fazla zorluyorlar kendilerini sanırım. Aslında olay gayet basit. 3-5 satır söz, basit bir melodi ve harika bir parça... Deha da burada yatıyor sanırım. Bu albüm çok farklı bir albüm gerçekten. Paul McCartney'nin 2. bölümdeki o 5-6 şarkılık uzun aranjmanına ne demeli peki? Dün konuştuğumuz gibi Beatles'ın 1967 - 1970 arası performansı gerçekten müzik tarihini değiştiren bir performanstır. Katılmayan varsa tartışmaya açalım... Sgt Pepper.. Revolver... Let it be... bunlar da atlanmaması gereken değerler

Fücur dedi ki...

Paşam White Album'ü unutma. Bence adamların geldiği en üst nokta White dır. Çünkü bu albümü diğerlerinden kısa bir vakitte kaydetmişler ve ayrıca 2 disk. Haydi bu kriterleri geçtim, bence gerçekten çok büyük şarkılar var. Obladi oblada olsun back in ussr olsun çok akılda kalıcı ve it olmuş şarkılar. Benim favorilerim ise while my guitar... blackbird, illaki helter skelter ve kesinlikle cry baby cry bilmiyorum liste uzuyor aslında hepsi hepsi hepsi ! :) Ama dediğine katılıyorum 1967-1970 aralığının en verimli ve iyi aralık olduğuna, fakat en iyi kanıtının White Album olduğu kanısındayım