7 Ocak 2009 Çarşamba

Metrodaki Kemancı

Arkadaşlar bu yazıyı sevdiğim bir gezgin arkadaşımın myspace adresinden olduğu gibi aktarıyorum.
Kendisinin adresi; http://gamzetuysuz.spaces.live.com/'dur vakit buldukça kontrol etmenizi tavsiye ederim. sevgiler saygılar.

Metrodaki Kemancı

Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.
Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder.
Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır. Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.
En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur. Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocu k önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak, çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.

Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, alkışlamaz.

Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı..

Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in ö ylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır. Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz? İdi...

Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise, dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?

6 yorum:

deserthawk dedi ki...

ben bu yazıyı daha önce okudum bana gelen maillerde vs. ama bu deneyin gerçeği yansıttığına inanmıyorum ben. ilk önce güzellik göreceli bir kavram mesela ben hiç bir zaman klasik müzik dinlemem yani 100$ verip o konsere gitmem. şimdi güzelliği algılayamıyorum ama washington post araştırmasına göre yani muhtemelen bende o çoğunluğa katırlırdım hatta onlardan belki daha hızlı bir şekilde koşa koşa uzaklaşadabilirdim. Ama kaliteli çaldığını anlayabilirmiydim bu konuda hak verirmiydim bilemiyorum ki insanlarında %90'ı müzik kullağı olmadığı için çoğunluğun farkına varamaması da normal geliyor yani 100$ o zaman kesin çok kalitelidir diye gidiyor insanlar o müziğe hepsi hasta değildir bence klasik müziğe bir başka deyişle orda bulunmalarının sebebi birazda gösteriş olabilir. anlamsız bir anda karşımıza çıkınca tabii ki dinlemeyiz çünkü kimse görmiycek ki dinlediğimizi. tabi bu benim düşüncem.

figment dedi ki...

İyi ki çok insan farketmemiş, yoksa o 3.5 m$lık kemanı aldıkları gibi raylardan koşarak uzaklaşırlardı :D

Ayrıca birkaç çıkarım da yapılabilir.

Klasik müzik konserine gidip $100 veren insanlar pek fazla metroya binmez.

Metro istasyonları kötü akustiğe sahiptir. Keman çalınmaz. Çalınsa da kitlelere hitap etmez.

Bu iş tutar. (45 dakkikada 32 dolar hiç fena değil. günde 8 saat çalışarak ayda 10bin TL kazanabiliriz.)

Toplayın bavulları DC'ye gidiyoruz :))))

happy owl ironic dedi ki...

Joshua Bell burdaki resimde biraz atıla mı benziyor yoksa bana mı öle geliyor. (;>

deserthawk dedi ki...

yok yok bence anıl ama biraz daha yemesi lazım göbek lazım o zaman aynı anıl

Bloodlust dedi ki...

Bu tip araştırmalar çok saçma. Çünkü genelde sadece ilgilenen insanların bildiği bilebileceği kişiler ve olaylar kullanılıyor bu araştırmalarda. Ha adam güzel çalıyorsa ben dinlerim en azından 1-2 dakika. Kimse hayatında böyle birşeye 1-2 dakika ayıracak kadar meşgul değildir.Ama başka bir konu. Klasik Müzik zaten sokak müziği değildir.Hiçde olmadı.Yani onun kitlesi sokaktaki alelade adam değil ki.Aristokrat veya kalburüstü kitle Figmentin dediği gibi zaten metroda dolanmaz.Verir parasını konserine gider. Acaba o kalabalıkta herifin biri bindirse buna keman yere düşse 3.5 milyon YUESDALIR çatırt diye kırılsa tam yandı gülüm keten helva olmaz mı?

Adsız dedi ki...

Güzelliği algılamak için birşey diyemeyeceğim ama sadece algıdan bahsedecek olursam, bence eğer metroda kemanı bu adam yerine çıplak bir kadın çalıyor olsaydı eminim orası bayağı bir kalabalık olurdu, farketmeyen de kalabalığa gelirdi, yani müziğin yanına biraz da görsel birşeyler katmak daha "başarılı" bir sonuç verebilirdi deney için ve böylelikle de çoğu şeyi daha kolay farkedebilir ve ondan keyif alabilirdik :)

bkz:tivolino önündeki kemancı :)acaba kaç kişi onun farkında? ben onu farkediyorum, (tabiki çıplak olduğu için değil) :) çünkü hergün orada ve bıktım onu orada görmekten... :)