11 Aralık 2007 Salı

Elveda Rumeli, Merhaba Gökyüzü


Dün Milliyet'in blogunda gördüğüm bi yazı için atıyorum bende bu yazıyı bizim blogumuza. Cemal Uygun, kimileriniz dedem olduğunu zaten biliyor. Sayın Talip Bölükbaşı'nın yazısını sizlerle paylaşmak itiyorum. Kendisine burdan bir kez daha teşekkür ederim...

3 yorum:

happy owl ironic dedi ki...

vay be abi demek deden oluyor ben bilmiyordum ama öğrendim ii oldu türk hava kuvvetlerine bu kadaar emeği geçmiş bir kişinin torununun arkadaşı olmaktan gurur duyduğumu belirtirim. ayrıca tevekkeli diil sende vardı zaten bi pilot karizması (;>

deserthawk dedi ki...

abi zaten bu pilotluk olayı böyle her zaman yapmak isteyeceğim ama hiç yapamayacağım bir dal gibi gözüküyor. Her şeyi de sığdıramıyoruz ki yaaaw...

Bloodlust dedi ki...

Leventçim Dedenin kim olduğunu bilmiyordum. Şimdi öğrendim. Milliyetteki yazıyı okuyunca şu satırlara çok duygulandım."Bize birer battaniye, çarşaf ve yastık örtüsü vererek İnönü’ye gönderdiler. Orada bize ottan yapılmış bir döşek verdiler. Çadırlarda kalıyorduk ve bu döşeklerde üç kişi yatıyorduk" Bu satırlardan herkez ders almalı. Aslında kast ettiğim biz değiliz. Bizim kuşağımız yani 79 dan başlayarak 80 81 farkındayız yinede herşeyin. Ama bizden sonra gelenler kıçında en pahalı kot kulağında ipod of hocam kal geldi bana yok off falan oluyorum yani diyenlerin otobüste, sinemada ağzına sokacaksın yumruğu. O zaman anlayacaklar Çanakkale savaşında günde bir öğün üzüm hoşafı yiyerek bir savaşın nasıl kazanıldığını, bir ülkenin nasıl kurtarıldığını veya ot bir döşekte 3 kişi yatıpda şikayet etmek bir yana bundan gurur duymayı. Neyse sinirlendim gene. Bitireyim yorumu.