25 Şubat 2009 Çarşamba

Otobüs Yolculukları

Bir dönem çok sık otobüs yolculuğu yapan biri olduğum için bağzı belirlemelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Şayet daha fazla para ödeyerek otobüs firmalarının lüks otobüsleriyle seyahat etmeyecekseniz, yani normal bir ücret ödüyorsanız normal bir otobüsle seyahat ediceksiniz demektir. işte bu noktada otobüsün modeli yapacağınız yolun süresi gibi durumlar devreye giriyor.

Çok eski bir otobüse denk gelirseniz içeriye ses alıyor olabilir yada amortisörleri iyi durumda diildir bütün yol boyunca sarsılırsınız ve yolculuğunuz sonunda otobüsten dayak yemiş gibi inersiniz. yada hiç beklenmedik bir şekilde yeni bir otobüse denk gelirsiniz cep telefonunuzu kapatmazsınız sizi arayanlar sizin aradıklarınız mesajlar falan derken film koyarlar bir iki ve hoop anlamadan varmışsınızdır. bu iki olasılık ta mevcut ama gelin ben size riski nasıl min. a indireceğinizi anlatiim. Öncelikle gideceğiniz yol 6 saati aşıyorsa ve imkan dahilinde firmaların lüks seferleri varsa onları kullanınız. ama yok o kadar fark ödeyemem ben diorsanız o zaman işte yapılacaklar;
1) en azından bir mp3 çalar yada disk çalar edinin, ödünç alın, ve dış sesi yalıtan bir kulaklığınız olsun.
ne kadar kötü göründüğü önemli diil kulaklığımçok büyük evde kullanmak için dışarda kesinlikle kullanmam demeyin. bir keresinde kafamda mikrofonlu bilgisayar kulaklığı ile seyahat etmiştim. Hatta sanırım bunu 2 kez yaptım (;> ilkinde arka koltuğuma bebekli bir bayan denk gelince ve daha otobüs hareket etmeye başlamadan bebeğin ağlamaya başladığını duyunca pis bir sırıtmayla kulaklığımı taktım. ilk gördüğünde yanımda oturan annem çok dalga geçti fakat aradan 1 saat geçtikten sonra kulaklık için benimle kavga ediyordu(;> güvenin bana dış görünüş o kadar da önemli diil.
2) otobüste uyuya biliyorsanız, cam kenarı koltukları tercih edin. bölelikle koridordan geçerken sürekli size çarparak geçen muavinlerden kurtulmuş olursunuz. yanınıza ufak bir yastık alabilirseniz, camada yastığınızı koydunuzmu tamam dır. yol bitince uyandırırlar merak etmeyin yada horlamaya başladığınızda (;>
3) Yazın yada kışın yolculuk edin farketmez, giyiminize dikkat etmelisiniz. hani dış görünüş önemli diildi dediğinizi duyar gibiyim. nasıl göründüğünüz hala önemli diil, ke kadar kalın yada ne kadar ince giyindiğiniz se hayati önem taşımakta.
Peki naıl biliceksiniz otobüs sıcakmı olur soğuk mu kliması çalışıyormudur, havalandırma bozukmudur. Çözüm basit, benim lahana tarzı dediğim tarzda giyinmelisiniz. kış için ince bir tişört üstüne bir gömlek onun üstüne bir hırka yada kapşonlu her ikisinin de fermuarlı olması tercih sebebidir.
Bölelikle şayet otobüs soğuksa üzerinizdekiler kalır. sıcaksa sizin için ideal sıcaklığa ulaşana kadar çıkarmaya devam edebilirsiniz ki genellikle klimaları ayarsız otobüslerde tişörtle kalırsınız(;> bu durumda mola yerinde inmeden kat kat giyinin yoksa hasta olursunuz benden uyarması. yada bu ayarsız klimalara laf söleyen teyzeler vardır otobüste ki mutlaka vardır. üşürler klima açtırırlar. sıcaklarlar fenalık gelir kapattırırlar. Bu tarz durumlarda ise gömleğin düğmelerini açmak, hırkanın fermaırını açmak gibi basit hamlelerle kurtara bilirsiniz kendinizi.
Yazın ise havanın ne kadar sıcak olduğu önemli diil, yanınıza gene fermuarlı olması önemle tavsiye edilir bişiler alın. çünkü almazsanız o otobüsün içinde kış ı yaşarsınız, tadında ısıtmayı beceremeyen bozuk klima yazında tadında soğutmayı beceremez ve aynı teyzeler gene yolculuktadırlar(;>
4) gelelim yiyecek içecek meselesine. gidilecek yol 6 saatten uzun ise, yolculuk saatine 2 saat kala sıvı tüketimi kesilmelidir. hatta mümkün ise yolculuk günü normalden daha az tüketilmelidir. Kışın Karlı yollardan geçmiyecekseniz yanınıza yiyecek almanızı tavsiye etmem. Yok ben acıkırım derseniz o zaman hem tatlı hem tuzlu hafif bişiler alınız. Garajlardan tost simit benzeri şeyler almayınız. hele hele çok acıktım bişiler yiyeyim demeyiniz. Seçkin otobüs firmalarının kendi mola yerleri yemek yemek için uygun yerler olabilir ama şehir garajları değildir. Tecrübenin dayanılmaz mide ağrıları ile zehirlenmiş biri konuşuyor (;>
Kışın karlı yollardan geçicekseniz işte o zaman yanınıza alacağınız yiyecek ve su olayını abarta bilirsiniz. içecek olayını gene abartmayın ancak yiyecek olayını bol bol abartın. unutmayın hem tatlı hem tuzlu alın. 7 saat aynı noktada mahsur kalmış birisi olarak şiddetli tavsiyemdir. ve amaan bizim arabada zincir var bu yazı otobüsler için arabalar için diil falan demeyin. mahsur kaldığımda ben arabadaydım. önümde arkamda otobüslerde vardı. bizim arabada zincir vardı evet ama 1 km kadar önümüzde giden tır kayarak yolu kapatınca bizdeki zincirin pekte önemi kalmadı. bu arada 1 km yürüyüp önümüzdeki kuyruğu geçince görebildik tır yüzünden beklediğimizi. hatırlayınca bile üşüdüm, acıktım (;>

Neyse şimdilik öneriler vede tavsiyeler bu kadar, Umarım hepiniz yandaki resimdeki gibi otobüslere denk gelir ve rahat yolculuklar yaparsınız. Yol alacak lara İyi yolculuklar, . .

Hepsi iyi güzel hoşta sen nie bu kadar yolculuk yaptın dienlere Chris Rea dan "Got to be Moving On" şarkısını tavsiye ediyorum



3 yorum:

Bloodlust dedi ki...

Değerli deneyimlerini paylaştığın için teşekkür ederiz Üstat.Pek yolculuk yapan biri olmasamda bunları aklımdan çıkarmayacağım. Bazıları gerçekten hayati bilgiler. Örneğin lahana kıyafet teorisi çok doğru.Bir kış istanbula giderken boğazlı kazak giymek gibi bir hata yapmıştım.Bütün yol zehir oldu.Hayatımda saunada bile o kadar terlememiştim sanırsam.Bunun dışında en alttaki gibi bi otobüste saatlerce mahsur kalmayı göze alabilirim ;)

desertrose dedi ki...

Otobüsle yolculuk! Hemde geceleyin. Hele ki müziğimle birde cam kenarındaysam oh değmesin keyfime. Mutluluk ve bunalım arasında gider gelirim sabaha kadar, bütün duyguları yaşarım zevkle. Neredeyse kendimi dinleyebildiğim, kendime zaman ayırabildiğim tek yerdir. Sabaha kadar düşünür dururum.

Otobüste konfor benim için çok önemlidir. Eğer kafayı vurup sabaha kadar mal gibi uyuyacaksam hadi neyse ama öyle değilim işte.

Eğer param yoksa da ne yapar eder parayı bulur yine iyi bir otobüsle giderim.
Kötü bir otobüsün tvsini radyosunu geçtim, koltuğu rahat değildir, bel ağrısından ölürsün, üstüne de yolculuk boyu sarsılırsın, saygı desen o da ne!!, havasızlıktan sıcaktan bayılırsın, ter kokuları artar,hele yandan geçen muavinin her kollarını yukarı kaldırdığında yayılan buram buram ter kokusu ıyy, otobüsün durduğu yerlerinde ne olduğu belli değildir, mikrop kapmama olasılığın %0dır(yemek, tuvalet)

Şanssız günlerimden biriydi Ankara'ya otobüs bulamadık ve dönmemiz gerekiyordu ve mecburen bir firmadan aldık bileti. Oturuyoruz ilk önce bir hırsızlık olayı yaşandı. Yolculardan biri hırsız çıktı. Polisler geldi falan 1 saate yakın bekledik. Bu arada da bir ayak kokusu salmıştı bu otobüsü. Biz 'cıklamaya' başlarken muavin olaya el attı ve kimin ayakkabısını çıkarttığını ve ayağının koktuğunu bulmak için teker teker bütün yolcuların ayaklarını kontrol etmişti. :) Ve bir üst paragrafta yazdıklarım, evet, onlarda bindiğim otobüste yaşadıklarım... :)

Ay biraz uzun oldu, sorry :)

Silentmoon dedi ki...

Ironic arkadaşımızın yorumlarına aynen katılıyorum ve bir konuda da fikrimi eklemek istiyorum...

Aktarma olayı;
Gidilecek yere erken varmak amaçlı olarak, 1 saat sonraki otobüse binmektense aktarma yapmaya çalışmak.
Otobüsü beğenmemek.
Otobüsteki koltuk numarasını beğenmemek.
Bu sebepler kesinlikle yanlış ve gereksiz, çünkü aktarma yapmaya çalışmak size daha fazla vakit kaybettirir, koşturmacanın verdiği yorgunluk ve otobüs bulamama stressi sizi daha çok yorar.
Birde aktarma yapacağınız yerde adam size abim ancak 3 saat sonra otobüs var derse senin binmediğin ve yanından geçen otobüsü gördüğünde yaşayacağın hayal kırıklığı seni bitirir.
Birde mali problem var tabii,
Direkt gidebileceğin bir yere 25 vermek yerine aktarma yapıcam diye iki otobüse 35, taksiyede 10 ytl vermek.
Bu ve bunun gibi sepeblerden ötürü kesinlikle aktarma yapmaya çalışmayın hayati bir sebep yoksa, bekleyin 1 saat diğer otobüse binen bir şey kaybetmiş olmazsınız.

Neyse benim yazıda uzadı... kendinize iyi bakın.

Güzel ve eğlenceli seyahatler dilerim.